Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam213
Toplam Ziyaret1813276
Vahit Şahin
karaisalihaber@hotmail.com
KOMPLO TEORİLERİ HAVADA UÇUŞURKEN
29/03/2020

Korona virüs salgını ortalığı yakıp kavururken, bu salgını kimler çıkardı sorusuna yanıtlar verilmeye devam ediyor. Kimileri ise artık bu komplo teorileri ile zaman geçirmek yerine, korona ile nasıl mücadele dilmesinin daha gerçekçi olduğunu ifade ediyorlar.

O kadar çok teoriler ortaya atılmaya başlandı ki, bir önceki teori bir sonrasını yok ediyor.

İlk teori bu işiçıkaran ABD’dir şeklindeydi. Çin ekonomisini mahvetmek üzere projeler geliştiren ABD olduğunu hepimiz düşündük. Ama bu salgın ABD’yi de sarınca ve Çin’den daha çok vakanın bu ülkede görülünce bu teori de geçersiz oldu.

Son bir teori ise sosyal medyada yaygınlaşarak devam ediyor. İddialar şu şekilde:

Bu işi organize edenin ABD olmadığı, bütün paraları elinde bulunduran organize akıl var. Bütün her şey altüst olacak, birçok şirket el değiştirecek, havayolu şirketlerinin gidecek, nakitlerle satın alınacak, para böyle kazanılıyor.

21. YY’da dijital olarak gelişiyoruz. Ulus devletler kendi içinde birbirleriyle uğraşıyor. Ama yeryüzünde oyun kuran bir organize akıl var. 21. yy’da kavramlar yeni, 20.yy kavramları ile açıklanamaz. Devletlerin yönetim sistemini değiştirmek için kurgulanmış blockchain üreten çok uluslu şirketler ama sahipleri dar olan bu şirketlerdir.

20. yüzyılın alışkanlıkları değişiyor, selamlama değişiyor, yaşlıları ziyaret etmeyin diyorlar.

İran’ın Kum kenti, Vatikan’da, Roma’da, tüm Katolik dünyasının gözü Papa’da. Şii dünyası. Ehli Sünnet merkezi Kabe bir ara boşaltıldı. Güney Kore’de çıktı. Bir papaz özür diledi. ABD’de bir papazda çıktı, biriyle el sıkışmış, özür diledi.

Kiliselere gitmeyin, Müslümanlara camilere gitmeyin deniliyor.

Virüs Beyaz Saray’da görüldü.

 21.yy’da alışkanlıklar değiştiriliyor. Evlere kapandı insanlar.

Dijital dünyada her şey bireyseldir. Online sisteme geçiliyor. Nasıl geçiriliyor sorusuna cevap olarak “Virüsle geçiriliyor” deniliyor.

Dijital dünyada nakit para yok. Virüs paradan geçiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) temassız kart kullanımını önerdi, yani elektronik para kullanın denildi.

Bir sonraki adım ise kripto paradır. Daha çıkmadı, bekletiliyor. ABD dolarının yerine kripto para kullanılacak.

Başta Dünya Bankası olmak üzere her görüşme online yapılıyor.

Virüs dünyada  en gözde isimlerde çıkıyor. Algı operasyonu yaratılıyor. Bilerek yöneltiyor.

Dünya’daki paranın yüzde 85’i bir grubun elinde.  Bunlar nasıl kazanıyor bu paraları? Normal çalışarak mı kazanıyorlar? Para bir kere daha el değiştiriyor bu dönemde. Bu kurguda başta toplu ulaşımı, hava yolu ulaşımını mahvettiler.  Birçok alanda kişi ve kurumlar 3-4 ay nakitsizliğe dayanamazlar.

Altın fiyatları düşülüyor. Dünya borsaları düşürülüyor.

Garibanlar yanacak.

2010’da iki tane simülasyon yapıldı. Yapanlardan biri Rockofeller  Şirketi. (Rockefeller ailesi, 19.yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında John D. Rockefeller ve kardeşi William Rockefeller ile petrol işinde (Standard Oil) dünyanın en büyük servetlerinden birini yapmış sanayi, politika ve bankacılık işleriyle uğraşan Amerika kökenli ünlü ailedir.Bu aile ABD tarihinin en güçlü ailelerinden biri olarak kabul edilir. Ailenin, dünyanın çeşitli yerlerinde burs verdiği bilinmektedir.)

Diğeri Bill Gates.( William Henry "Bill" Gates III ya da daha çok bilinen adıyla Bill Gates, Amerikalı yazar, yazılımcı, girişimci, yatırımcı ve iş adamı. Evli ve üç çocuk babasıdır. Gates, Microsoft şirketinin kurucularındandır ve şu anda şirketin teknik danışmanlığını yapmaktadır.)

Dediler ki dünyada bir virüs salgını olursa hangi ülke nasıl tepki verecek? Çin en başarılı olur dediler. Niye? Çünkü totoliter bir rejim var, kapalıdır, bilgiyi eksik verir, kitle emir-komuta zincirine bağlı olarak emirleri dinleyecek, gir içeri denildiğinde içeri girecek. Bunda en başarısız, en savunmasızın Avrupa olacağını varsayıyorlar.

Ancak çözüm ne diyorlar. Çözüm biyometrik çiptir deniliyor.  20019 Ekim ayında Amerika’da yine simülasyon yapıldı. Dünyayı bir virüs sarsa, Brezilya’dan ortaya çıksa, Amerika’ya geçse dediler.

Kim yaptı bunu? Bir Amerikan ilaç firması. 

Çözüm olarak ne olabilir denildiğinde çözümün dijital kimlik olduğu ortaya kondu. Şuan Bangladeş Hükümeti ile anlaştılar. Test ediliyor. Bugüne kadar dünya’da 6 korona virüs çıktı, bu yedincisi. Acaba biz aşılama sistemini dijital bir çipe entegre edebilir miyiz diye. Şimdi size dijital çip takalım mı desek taktırmazsınız. Çünkü bir sağlık probleminiz yok. Dünyayı nasıl ikna edecekler? Sizi üstün insan yapalım, çip takalım denildi,kimse taktırmadı. Amerika’da toplam 700 kişi taktırdı. Ama virüs geliyor denince herkes taktırır. Taktırınca ne olur? Azrailiniz olurlar. Biyometrik çiple hacklenebilir insan oluyorsunuz. Dijital dünyanın temel şeyi kontrol edilebilir olmasıdır.

21. yüzyılda neden böyle bir insan isteniyor? Çünkü, milyonlarca kişi bu çipi taktırırsa anlamlı olur.

DSÖ, yakın bir zamanda bu çipi taktırılması gerektiğini açıklayacaktır.”

Öte yandan, yazar  Can Kemal Özer de  2 Mart 2020 tarihinde köşesinde aynı benzer görüşlerini şöyle paylaştı:

KORONANIN ASIL AMACI BU ÇİPLER Mİ?

Dünya Sağlık Teşkilatı’nın eski uzmanlarından Peter Koenig’e göre, bu salgının bir amacı da çipli ilaç ve aşıları yaygınlaştırmak. Yani Davos’ta kararlaştırılan ID2020’yi hayata geçirmek. Ona göre, bu son pandemi harekete geçmek için süper bir katalizör görevi görecek. Bütün bunlar afaki şeyler değil. Hepsi resmi siteleri id2020.org’da zaten anlatılıyor. Mühim olan olup biteni doğru tahlil edebilmek, devlet ve millet olarak gereken tedbiri alabilmek.
Koenig’e göre, korona virüsü aşısı tüm ülkelerde zorunlu tutulacak ve herkes bu aşıda bulunan nano teknoloji ürünü kimlik çipleriyle kayıt altına alınacak. Yani Sensor Based Drug ile… Köşeye sıkışan devletler de çareyi bunda arayacak… Hatta ‘önce bize ver’ diye yalvar yakar olacak.

Dahası bu uygulama, Türkiye’nin birkaç katı nüfusa sahip ve Hasan Sabbah geleneğinin devamı olan Thug terör örgütünün yönetimindeki Bangladeş’te başlamak üzere. Peter’in yazısında göreceğiniz üzere, 2020 Ocak ayındaki Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu’nda alınan karar gereği, Bill Gates’in başkanlık ettiği “Küresel Aşı Birliği” ve destekçilerinin öncülüğünde ID2020’nin yani “Dijital Kimlik Programı Projesi” ilk olarak Bangladeş’te uygulanacak.

İNSANLAR NASIL İKNA EDİLİYOR?

İkna etmenin en kolay yolu korkutmak! Kimini sağlıkla, kimini ölümle, kimini makamla, kimini de parayla.

“Bu hapı yutarsanız koronadan kurtulacaksınız, bu aşıyı olursanız korona olmayacaksınız, olsanız bile doktorunuz anında haberdar olacağı için acil müdahale ile kurtulacaksınız” denilince kaç kişi itiraz edecek? Çok az öyle değil mi? Çokları zaten bunu bekliyor.”

Nasıl? İnanılması güç değil mi?

Peki ya gerçekse?

Bakalım bu görüşleri sona erdirecek yeni bir teori ortaya atılacak mı?

 



676 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KARAİSALI ARŞİVİMDEN (8) - 24/06/2024
KARAİSALI ARŞİVİMDEN (8)
KARAİSALI'DA ‘’MEMMED GİBİ’’ OLMAK!!! - 21/05/2024
KARAİSALI'DA ‘’MEMMED GİBİ’’ OLMAK!!!
KARAİSALISPOR KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUYOR - 16/05/2024
KARAİSALISPOR KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUYOR
“KUTSAL TOPRAKLARA” KISA BİR YOLCULUK - 15/05/2024
“KUTSAL TOPRAKLARA” KISA BİR YOLCULUK
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (7) - 17/12/2023
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (7)
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (6) - 15/10/2023
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (6)
KARAİSALI ARŞİVİMDEN (5) - 13/10/2023
KARAİSALI ARŞİVİMDEN (5)
BABACANOĞLU İLE İKİ SAAT - 28/09/2023
BABACANOĞLU İLE İKİ SAAT
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (4) - 26/09/2023
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (4)
 Devamı
AlışSatış
Dolar34.237534.3746
Euro36.906337.0542