Bir kere önce, Karaisalı için şunu yazmalıyım: Karaisalı’nın eski adı CECELİ. Ceceliler Selçuklulardan bile önce gelmişler Anadolu’ya. Toroslarda yemyeşil yakalı bayırlı dağlarda yurt tutmuşlar. Yurtlarının adını da kendi budun adları olan Ceceli koymuşlar.

Yüreğirler 14. yy. ortalarında Adana’ya gelip Çaldağı’na yerleşmişler; yurtlarını genişletmişler. Yüreğir Bey, beylerinden Karaisa Beyi Ceceli’ye, diğer beyleri de Tarsus’a yerleştirmiş…

Bundan sonra Ceceli’ye Karaisalı adı verilmiş.

Ceceli adı unutulmuş mu ? Hayır.

Benim çocukluğumda, bizim yörenin insanları Ceceli’ye gittim, Ceceli’den geliyorum derlerdi.

Böylece Ceceli adı aklıma kazınmış duruyor.

Hatta bir ağıtta şöyle geçer:

“Kazası var Ceceli/ Üç kurşunumuş onun eceli/ Çok yalvardım yiğide/ Üstüme düşme Haceli//…”

Ben de Adana’da gazetelerde yazılar yazmaya başlayınca konuyu gündemde tutmaya çalıştım. Kaymakamlara, Belediye Başkanlarına sözlü olarak da söyledim. Vahit Şahin, Hasan Şafak konuyu yakından bilirler.

İşte bugün (1.4.2015) Karaisalı Belediye Başkanı Sayın Saadettin Aslan’a dedim ki; Karaisalı’nın eski adı CECELİ, şimdi Karaisalı’da Ceceli denilen bir yer var mı? Yok. Bir mahalleye Ceceli adı veriniz, onurunu siz taşıyınız. “Yeni Mahalle olabilir, Belediye Meclisini toplayıp karar alalım” dedi. Ceceli adı verilince büyük bir törenle pekiştirilmeli.

Sonucu bekliyoruz.

Şimdi yola çıkabiliriz:

Kanal’dan kırmızı belediye otobüsüne bindim, vardım Karaisalı’ya. Vahit Şehin’le bir kahveye oturup çay içtik. Konuştuk Ceceli’den filan. Dr. Halil Atılgan da gelmiş. Onunla da hoş-beş ettik. Belediye Başkanlığına çıktık. Başkan yardımcısı karşıladı, hoş tuttu bizi.

Dışarı da bando sesleri geliyordu, Kuvayi Milliyeciler yürüyordu. İzin isteyip çıktım dışarı, izledim yürüyüşcüleri. Geldik Yörükler Çarşısı’na. Kuvayi Milliye Derneği Karaisalı Şubesi açılışı vardı. Açılış konuşmasını, Belediye Başkanı Saadettin Aslan ve Adana Kuvayi Milliye Gaziler derneği Başkanı İrfan Söker yaptılar. Kuvayi Milliye’nin önemini, Karaisalıların, Tekelioğlu Sinan öncülüğünde düşmanı nasıl kovduklarını anlattılar.

Beledeye Başkanı Saadettin Aslan, Kuvayi Miliyle Derneği Başkanı İrfan Söker, Karaisalı Şube Başkanı Mehmet Atıcı, Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Mükremin Duygun, Destek Hizmetleri Başkanı Mustafa Akyıl kurdeleyi kestiler.

Beledeye Düğün Salonu’nda, Karaisalıların düşmanları kovmasıyla ilgili Açıkoturumu Dr. Halil Atılgan yönetti.

Doç. Dr. Süleyman Hatipoğlu, İsmet İpek, Cezmi Yurtsever konuştular.

Halil Atılgan şiirle başladı söze:

“Ceceli senir havası/ Murtçu Karaisalı’da/ Türküler Bozlak Yuvası/ Murtçu Karaisalı’da// Türkmenleri oba oba/ Bereket harmanda yaba/ El dokuma şalvar aba/ Murtçu Karaisalı’da/…/ İmami içinde can/ Derler toplar yazar destan/ Hocamız Halil Atılgan/ Murtçu Karaisalı’da”

Yenice, Durak, Kelebek, Bucak istasyoları fotoğrafları eşliğinde Tarsus Grupu Merkez Mıntıkası Komutanı İsmail Ferahim Şalvuz komutasında İncirgedikli Dervişağa, Mehmet Yağmur namı diğer Sarızabit, Abuzeyit Çavuş’un kahramanlıklarını anlattı. Şalvuz’un, Murtçukuru Köyü’nde, Fransız kara Teyyarelerini şaşırmak için temsili karargah kurduğunu söyledi. Öyle de oldu, düşman bombalarını boşa attı.

Süleyman Hatipoğlu, Mustafa Kemal’in Adana’ya gelişini, Limon Von Sanders Paşa’dan Yıldırım Orduları Gurup Komutanlığını teslim alışını, giyiniş değiştirip Karaisalı’ya kadar gelişini, Çanakkale’den tanıdığı İmdat Çavuşu buluşunu, örgütlenmenin Karaisalı’dan başlamasını sağladığını söyledi. İstanbul’a gidişini, Anadolu’ya geçişini, Çukurova’ya komutanlar atamasını, Karaisalı’ya yüzbaşı Ali Ratip’i Tekelioğlu Sinan adıyla göndermesini (…) belirti…

İsmet İpek, Çukurova Kuvayi Milliye şehit ve kahramanlarının birer anıtının dikilmesini; Cezmi Yurtsever, Çanakkale Savaşı’nda şehit olan Karaisalıları anlattı, 140 şehidimiz olduğunu söyledi