Her zaman dikkatimi çekmiştir öğrencilerin çantaları. Toplutaşıma otobüsüne iki öğrenci bindiler, oturacak yer yoktu yanımda ayakta durdular. Ben de ayaktayım. Emekli öğretmen olduğumu söyledim; gülümsediler.

Sırtlarında çantaları asılıydı. Yanımdaki öğrencinin çantasını kaldırdım, öyle ağır ki kalkmıyor. Öğrenci yüzüme baktı. Öyle ağır ki, on kiloyu geçer dedim. Öğrenci 13 kilo dedi. Çantanın bağlantı yerleri de kopmak üzereydi. Öğrenci birkaç kere tamir ettirdiğini söyledi.

Öğrenciler 11-12 yaşlarında. Kasları, kemik yapıları gelişmiş, gücü yetişmiş değiller. Taşıyabilecekleri ağırlık en fazla üç ya da dört kilogram olmalı. Fazlası kaslarını, kemiklerini zorlar diye düşünüyorum. Kas liflerinin kopmalarına, kemiklerinin eğilmelerine, kambur kalmalarına neden olabilir. Böyle durumların olduğu görülmüştür. Öğrenci, kas kopmaları, kemik eğrilmeleri sızının ömür boyu çekecektir!

Ağırlıklara neden olan kitaplar, defterlerdir. Kitaplar, defterler birinci hamur beyaz kağıttan üretilmektedir. Söz konusu kağıtlar hem parlak, hem ışığı yansıtıcıdır. Doğrudan gözlere gelen bu parlak yansıtıcı ışık öğrencinin gözlerini bozmaktadır. Sınıflarda bu yüzden gözü bozulmuş öğrenciler bulunabilir. Bu da öğrencinin erken yaşta göz kusurları sayrılığını düşmesidir. Bu kusurları gidermek için ya gözlük kullanacak, ya da ameliyat olacaktır. Hele astigmat gibi göz kusuruna sahip ola öğrenci kitap okumakta oldukça zorlanacaktır… Bu tür kusurlar öğrencinin başarısını büyük ölçüde etkiler…

Bu konuda şunlar önerilebilir:

Kitaplar ikinci hamur, hafif kağıtlardan üretilmelidir. Eskiden saman kağıtlı kitaplar defterler kullanılırdı. Bazıları, el yazısı için ne yapacağız diyebilirler. Bunlar için özel yazı defterleri, yazı kağıtları vardır, bunlar kullanılabilir. Yazı, sanat (hat yazı) çalışmaları bu defterlerle, bu kağıtlarla yapılabilir. İlgili kurumlar, birimler, öğrenciler, öğretmenler, veliler bu konuda çalışmalara vakit geçirmeden başlayabilirler…

Haydi başarılar.

30.10.2021, Adana