Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam317
Toplam Ziyaret1663770
Oğuz Adem Selçuk
karaisalihaber@hotmail.com
ORUCA DAİR DUYARLIKLAR
04/08/2011
     Manilerin dile geldiği,davulun-zurnanın elele verip sokaklarımızı doldurduğu, içerisinde “Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi”nin bulunduğu mübarek Ramazan Ayını, onbir ayın sultanı olarak nitelendiren ve inanç sisteminde Ona çok özel bir yer ayıran Türk Milleti, bu güzel ayı, sultanlara yaraşır bir şekilde, köklü hazırlıklar yaparak, coşku ve heyecanla karşılar.

 

Huzur ve sükunun konulmadık adı olan bu müstesna ay; gönüller yapmak, gönüller onarmak yolunda atılacak adımlar için fırsatların en güzelidir.

 

            Ramazan Ayı, daha çok acıdığımız, daha çok sevdiğimiz, dargınlığı-kırgınlığı bir kenara attığımız; yardımlaşma duygusunu doruklara çıkardığımız, “Veren el, alan elden hayırlıdır” kavlince daha çok verdiğimiz, daha çok vermeye gayret ettiğimiz bir aydır.

 

            Ramazan Ayı, çocukluğumuzu yeniden yaşadığımız, anne ve babalarımıza “Beni de sahura kaldırın” diye yalvardığımız, tuttuğumuz orucu, büyüklerimize küçük harçlıklar karşılığı satmanın mutluluğunu duyduğumuz, büyüklerimizle birlikte camilere koştuğumuz, Teravih Namazını kılarken her Fatiha sonunda yüksek sesle ve diğer çocuklarla yarışırcasına “Amin” demenin dayanılmaz tadına vardığımız çocukluğumuzun nostaljik günleridir.

 

            Kavuşma saadetine eriştiğimiz bu ay, ayların en bereketlisidir. Hangi mevsimde olursa olsun, çarşılar-pazarlar daha bir canlanır, iftar ve sahur sofralarımız, sair aylardan farklı olarak daha değişik yemeklerle, türlü türlü meyve ve sebzelerle donanır.

 

            Bu ayda, insanlarımızın çehresinde tebessüm meltemleri eser, kötümser düşünceler, hırslı gölgeler silinip yok olur. Hoşgörü kapıları ardına dek açılır. Ve oruçlu insan, bu yüzden kendisiyle ve çevresiyle sürekli bir barış halindedir.

 

            Zira oruç, sadece gün boyunca salt aç kalmak, susuz kalmak, her türlü gıdadan uzak durmak demek değildir.

 

            Oruç, harama el uzatmamak, kalbi bulandırıcı ve ilahi aydınlıktan uzaklaştırıcı tutumlara girmemektir.

 

            Oruç, yalan söylememek, bozgunculukta bulunmamak, dedikodu yapmamak, küfür etmemek ve bu tür konuşmaları dinlememektir.

 

            Oruç, geçimini başkalarına haksızlık ve zulüm ederek sağlamamak, hatta ve hatta helal kazanılmış malı dahi gerektiğinden fazla harcamamak, israftan kaçınmaktır.

 

Yani kısaca, bir arada, birlikte, barış içinde  yaşamanın anlamı olan “Eline, Diline, Beline” sahip olmaktır.

 

Oruç, kendimize dönmek, kendimizle hesaplaşmak,, kendimizi öğrenmek, kendimizden yola çıkarak insanlığın manasını anlamak için bir güzel sebep, bir bulunmaz fırsattır.

 

Oruç, yüksek ateşte tavlanmış, ve yüksek seviyede söylenmiş görkemli bir şiirdir. Nasıl ki, güzel şiir; yoğun duygunun, ritmik ahengin ve kelimelerin gizemli dansının bir sonucu ise, oruç da sevginin, merhametin, tahammülün, insan katında olgunlaştığı ve meyvesinin alındığı, mevsimine göre kısa ve uzun bir günün bilançosudur.

 

Oruçlu insan, oruçlu bulunduğu saatlerde ve oruçlu olduğu günlerde açlığın, susuzluğun ne demek olduğunu daha iyi idrak ederek, iğneyi kendisine batırdığında çuvaldızın başkalarına vereceği elem ve ıstırabın bilincine varır. Ve böylece kişinin idrak ve yüreğinde, toplum içinde başkalarına acıma, düşkünlere, çaresizlere, muhtaçlara, öksüz ve yetimlere yardımda bulunma duygusu ön plana çıkar. Bu sayede kişiler arasında sevgi ve saygı artacağından hoşgörü ufkumuz genişler, “Yaratan’dan ötürü yaratılan” daha çok sevilir, toplum hayatımızdan “Ben” fikri uzaklaşır, yerinde “Biz” düşüncesi boy verip gelişir.

 

Oruç, metanettir, mütevaziliktir, sabırdır. Oruçlu insan, sabretmenin, dayanıklı olmanın potasında eritir gönlünü. Çünkü o, geniş kanatları ile bütün bir gökyüzünü kucaklayan beyaz bir kartal gibi “Benlik” sınırını aşarak, “Bizlik” evrenine ulaşmıştır. Artık onun için, başkalarının sevincine sevinmek, üzüntüsüne ortak olmak bir yaşam biçimidir, bir varolma sebebidir.

 

Oruç, küçüklere sevgi ve merhamet, büyüklere saygı ve hürmet, konu komşuya, hısım akrabaya, tanıdık-tanımadık cümle aleme karşılıksız duyulan bir muhabbettir.

 

Oruç, bir çağlayan halinde huzur ve sükun köpükleri saçan, yüksek kayaların pürüzlerini beyaz köpükleriyle aşındırıp cilalayan, dibinde temiz ve beyaz çakıl taşları görünen berrak bir ırmaktır. Bu berrak ve temiz ırmaktan bir damla tadanın yüreği temiz, yüzü temiz, işi temiz, yaşantısı temiz olur. Bu ırmağın kıymetini bilen, ondan yararlanan toplumların sosyal yaşamına sevgi, saygı ve dayanışma mühürleri vurulur.

 

Aziz dostlarım;

Orucunuz kutlu, yüreğiniz huzurlu ve umutlu olsun

 

 

 

           



1423 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ELLİ YIL ÖNCESİNDEN BİR HATIRLAMA - 03/12/2023
ELLİ YIL ÖNCESİNDEN BİR HATIRLAMA
CHP KURULTAYINDA DEMOKRASİ SINAVI.. - 06/11/2023
CHP KURULTAYINDA DEMOKRASİ SINAVI..
TÜRKLÜK BİLİNCİNİ KORUMAK (12 Eylül yıldönümünde) - 13/09/2023
TÜRKLÜK BİLİNCİNİ KORUMAK (12 Eylül yıldönümünde)
ÇECELİ DEĞİL KARAİSALI - 12/08/2023
ÇECELİ DEĞİL KARAİSALI
BUNDAN SONRA NE OLUR? - 01/06/2023
BUNDAN SONRA NE OLUR?
SIVACI HALİL ŞİİRİNİN HİKÂYESİ – 2 - 07/05/2023
SIVACI HALİL ŞİİRİNİN HİKÂYESİ – 2
DEPREM GERÇEĞİ VE SORUMLULUKLARIMIZ - 16/02/2023
DEPREM GERÇEĞİ VE SORUMLULUKLARIMIZ
SIVACI HALİL ŞİİRİNİN HİKAYESİ - 04/01/2023
SIVACI HALİL ŞİİRİNİN HİKAYESİ
SAYIN ZEYDAN KARALAR - 24/05/2022
Yanlışta ısrar etme lütfen! Şehrimizin logosuna dokunmaya devam ediyorsun. Bu koca ve kadim kent Adana Merkezde, 1964 yılından bu yana yaşayan ve son yerel seçimde size oy veren bir hemşehriniz olarak rica ediyorum. Mevcut logo, görsel olarak şehrimi
 Devamı
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516