Çok değerli hemşehrilerim,

Bildiğiniz gibi Karaisalı Haber, yazılı olarak yani gazete olarak sizlerle buluşuyordu. Sonraki yıllarda ve günümüzde de, internet ortamında yayınına devam ediyor. İlçemiz adına bir güzel hizmeti yerine getiriyor.

Ben de bir Karaisalı insanı olarak 1997 yılından bu yana bu sütunlarda yazıyorum. Farklı konulardaki düşüncelerimi, önerilerimi, derlemelerimi, siyasi ve insani tecrübelerimi buradan sizlerle paylaştım. Yeri ve zamanı geldiğince de paylaşmamız devam edecektir.

Ancak yıllar geçtikçe ve insan yaşlandıkça duygusallığını biraz yitiriyor ve daha gerçekçi olmaya başlıyor. Gerçekçi olunca da ister istemez etrafa biraz daha eleştirel göz ile bakıyorsun. Ve bu durumda da, gördüğümüz yanlışlıkları ve olumsuzlukları daha acımasızca eleştirerek bazı kesim ve kişilerin antipatisini kazanmış oluyoruz.

Bu yaştan sonra bundan memnun değilim ama Hazreti Muhammet’in şu hadisini de hatırlamadan edemiyorum: “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” Bunun gereği olarak işte buradan zaman zaman sert eleştirilerimizi okudunuz.

Yıllar sonra kendimi yine duygusal olmaya zorladım ve Kurban Bayramı süresinde iki şiir yazarak tekrar eski duygusal günlerime dönmeyi denedim. Uzun lafın kısası yani bu iki yeni şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

MERHABA KÖYÜM…

Yıllar oldu senden ayrı düşeli

Öğrenciliğim büyük kentlerde,

Askerliğim Konya’da geçti,

Memurluğum başka başka yerlerde….

Elli yıl sonra sana dönüyorum işte.

Akşamın alaca karanlığında

Merhaba güzel köyüm merhaba!

Gençlikte gidip, yaşlılıkta dönüyorum

Davar güttüğüm yeşil yamaçlarda

Hidrolik santrallerin kurulduğunu görüyorum,

Kayalar terlemiş, sular yorulmuş.

Gökyüzünü kucaklayan çam ağaçları

Baltalara boyun eğmiş,

Ve topraklarımız, yenik düşmüş erozyona

Çocuklarımız gibi yerini yurdunu terk etmiş…

Merhaba ıssız köyüm merhaba!

                                               Ağustos 2019

 *********************                    

GİTME...

Sen de gitme!

Taşıyamam ayrılığın yükünü

Düşer, omuzlarım dizlerime.

Tanrıya mahsustur bilirsin yalnızlık

Sonbaharımda yanımda olmalısın,

Böyle bırakıp gidersen eğer

Kara perdeler iner gözlerime.

Sen de gitme!

Yalnızlığın kollarına bırakma beni

Yalnızlık yorulur, ben yorulurum.

Anılarım, düşlerim, hayallerim

Bir güvercin ürkekliğinde

Uçar gider bilmediğim yerlere.

Ardından koşamam, konuşamam

Kelimeler denizinde boğulurum…

Sen de gitme!

Gidenler gitsin, biz burada kalalım.

Ele ele tutuşup çocuklar gibi

Çıkmaz sokaklardan şehre girelim,

Merhaba diyelim sonsuzluğa uçan kuşa,

Merhaba diyelim doğan güne, güneşe

Yaşayamadıklarımızı yaşayalım.

                               Ağustos 2019 

NOT: Daha önce yazdığım şiirleri ÖĞÜTLEME adıyla kitaplaştırmıştım. Son zamanlarda yazdığım şiirlerimi de yakında AYNALAR YALAN SÖYLEMEZ adı altında kitaplaştırıp şiirseverlerle buluşturmak istiyorum kısmet olursa...