Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam166
Toplam Ziyaret1702865
Hayrullah Güven
hguven@karaisalihaber.net
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ESİNTİLER (2)
22/12/2012

İlkbahar gelince Mulla Mustafa amcalar hariç herkes yazlığa göçer, köyde kimsecikler kalmazdı. Evlerin anahtarları da kapının üstünde bir deliğe tıkılıp arkasına küçük bir taş konurdu. Kesinlikle hırsızlık olmazdı. Biz çocuklar bu göçme işini çok severdik.Ben sabah uykusunu çok sever, yataktan kalkmak istemezdim. Beni kaldırmak için annem " Hadi kalkın, göçüyoruz" derdi. Bu sözü duyar duymaz kalkardım. Annemin bu sözüne her defasında inanırdım, sonuncusu gerçek olurdu.

Dört-beş yaşlarında olduğumu sanıyorum, Söğüt'e, dedemlerin yanına alaçık kurduk.Alaçık, bir çeşit çadır. Önüne de meşe veya çınar dallarından hayma denilen gölgelik yapılır. Emine teyzem, Hasan dayım da ben yaşlarda. Çadırların yakınında, tarlanın içinde birlikte oynuyorduk. Kötü bir koku yayılınca Emine teyzemin kaka yaptığını gördüm ve tokatlamış olmalıyım ki teyzem ağlayarak eve doğru gitti, biz de arkasından gittik. Teyzem, dedeme beni şikayet etti. Dedem(Allah rahmet eylesin): "Lan kızımı neden dövdün ?" diye beni azarladı. Ben, dedeme cevabe: "Kendi de b...kunu sakızıma kokuduyooor." demişim. "Demişim" diyorum, sözleri tam olarak hatırladığımdan emin değilim ama olayı gayet net hatırlıyorum. Olay sırasında sakız çiğniyormuşum ve sakız benim için çok kıymetliymiş. Kokudan rahatsız olanın burnum değil sakız olduğunu düşünmüş olmalıyım.

Bir yılda birkaç yer değiştirirdik. Yazlığa göçme sebebi hayvanların, bilhassa ineklerin daha iyi otlaması, tarlaların gübrelenmesi ve köydeki evlerin sıklat (sıcak) olmasıydı.

Genelde herkes kendi tarlasına veya bostanı başına göçerdi. Ara sıra yağmur yağar derme çatma alaçıklar akar, eşyalar ıslanır perişan olurduk. Böyle zamanlarda biz çocuklar köye gelip yatardık.

Bizim alaçık kurduğumuz yerler: Karacin,Sofula, Dünyadibi, Çökek, Kiloluk,Sıçramaz Taşı'nın çeşme tarafı, Camal emmimin telinin üst tarafı, Yusuf Çavuş'un çardağının doğusu, Pancarlık( Boynuince Mehmet amcamın çardağının üst tarafı), Pıtılık.

Bir küçük anı daha: Sıçramaz Taşının yan tarafında 8-10 kadar alaçık vardı. Komşu kadınlar bizim alaçıkta toplanmışlar, sohpet ediyorlardı. Sanırım ben 4 yaşlarındaydım. Gökünün Kızı denilen kadının Meryem adında yetişkin bir kızı vardı (öldüyse Allah rahmet eylesin, sağsa sağlıklı uzun ömür versin.). Bana "nişanlım" diye takılır, beni kızdırırdı.

Ben, alaçığın en dibine yığılan yatakların üstüne çıkıp atlıyorum,sağa sola koşuyorum, aynı şeyleri tekrar edip duruyordum.Annem, "hazelelik yapma" diyor, bir kadın,"şirnime" diyor, ben tınmıyorum.Meryem abla sert bir sesle "Şimdi seni şalvarımın içine katarım." dedi. Ben bu tehdide pabuç bırakır mıyım, cevaben "Ben de cırmalarıııım."dedim. Kadınlar gülüştüler. Niçin güldüklerini o zaman hiç anlamamıştım...



943 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GEÇMİŞTEN GELECEĞE ESİNTİLER (3) - 07/02/2013
üz gelip te havalar serinleyince herkes köye göçerdi. Kış için odun getirme telaşı başlardı.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE ESİNTİLER ( 1 ) - 05/12/2012
Çocukluğumun ilk yıllarında köy hayatından biraz söz etmek istiyorum:
YAĞBASAN - 22/09/2012
1071 tarihinde Malazgirt'te, Bizansa karşı kazandığı zaferle ALPARSLAN, Anadolu'yu Türklere açmıştı.
GAZ OCAĞI - 13/08/2011
Ulu Cami'nin doğusunda, genişçe bir avlu etrafında odaları, avlunun ortasında bir şadrıvanı bulunan tarihi bir yapıdır medrese. Ahşaptan yapılmış büyük bir kapısı ve kapının ortasında bir insanın geçebileceği küçük bir kapısı daha var. Burası İmam-Ha
KARAKÜRE YAYLASI - 04/08/2011
Kışı Büngüş köyünde geçirdik. Uzunca bir tatilden sonra babam, beni yine Muhacir Hocanın yanına getirdi. Bu defa hoca, Büngüş'le Meydan arasında Karaküre denilen yere yaylaya çıkmıştı. Burası dağ sırtında, ağaçlarla çevrili bir yerdi. O çevrenin ünlü
BİNGÜŞ - 20/07/2011
Babam, beni ortaokula yazdırmamıştı ama köy hocasında okumamı istiyordu. Güz mevsiminin sonlarında, beni alip Büngüş'e( Kaya Önü) götürdü. Orada Muhacir Ali( Çetin) Efendi adında bir köy hocası vardı.
SİPTİLLİ - 16/07/2011
İlkokulu bitirdiğim yıl( I952) babam beni Adana'ya çağırdı. Okula yazdıracakmış.O yıllarda babam, pamuk tüccarı olan amcama yardımcı oluyordu.
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM - 01/07/2011
Şehre gidip gelen büyüklerin otomobillerden, kamyonlardan, cansız atlardan (bisiklet) anlattıklarını ilgi ile dinler ve merak ederdim. Ben, gökyüzünden geçen uçaklardan başka araç görmemiştim.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE ESİNTİLER (6) - 24/06/2011
Yanılmıyorsam köyümüzde ilkokul 1946-1947 öğretim yılında açıldı. Ben okulun ilk öğrencilerindendim.
 Devamı
AlışSatış
Dolar32.171532.3004
Euro34.902035.0419