Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam130
Toplam Ziyaret1702829
Hayrullah Güven
hguven@karaisalihaber.net
DAYAK
18/04/2011


Bir ilkbahar sabahıydı. Annemler culfalık dokumak için iplik çözeceklerdi.Çifte dediğimiz günlük (tesbi) dallarından yapılmış, yere saplanması için ucları sivriltilmiş çubuklar ve baş taraflara çakılacak kazıklar hazırlanmıştı. (çubuklar çift çift yere saplandığı için bunlara "çifte" dendiğini sanıyorum.) Çözgü denilen, üstünde birçok başsız büyük çiviler çakılı olan, elle tutularak dengeli bir şekilde kaldırılan ağaçtan yapılmış bir aparat vardı. Çeşitli safhalardan geçmiş,kısa kamışlara sarılı iplik sömekleri çivilere takılırdı.

Bizde çözgü olmadığı için annem beni bir komşuya göndermek istiyor. Ben de utandığım için gitmek istemiyorum, kız kardeşim Emine gitsin diyorum. Annem benim gitmem konusunda ısrar ediyor ve ben direniyorum. Sonunda dayağı yiyorum ve kardeşimi gönderiyor.Babam olaya şahit olduğu halde hiç sesini çıkarmıyor.

Ben ağlayark kardeşimin arkasından gidip karadudun yanında yetişip dayak yememe sebep oldun diye dövüp eve dönüyorum. Babam Mulla Mustafa amcanın avinin yanından

bana doğru geliyordu. "Acaba beni mi dövecek,yoksa köyün içine gezmeye mi gidiyor." diye kuşkulanmaya başladım. Bana hiç bakmıyor ve çok sakin yürüyordu.Her ihtimale karşı tetikteydim,yakalamak isterse kaçacaktım.Bana doğru yönelmiyor, biraz açıktan geçecek gibiydi. Tam dengime gelince çevik bir hareketle beni yakaladı ve doğru eve getirdi. En kalın çezgi kazığını aldı, kolumdan tutup kaldırdı, ayaklarım yere değmiyordu.

Davul çalar gibi döndüre döndüre kıçıma vuruyordu. Annemin müdahale etmesini umuyorum ama o da hiç sesini çıkarmıyordu. Neden sonra bırakır bırakmaz Solukkaşına doğru kaçmaya başladım.

O kaçışla Karmış köyünü buldum. Sanırım akrabalarım benim niçin geldiğimi sorup öğrenmişlerdi. Tesadüfen ogün Karmiş'ta düğün varmış. Akşam Leyla teyzem beni kadınların düğün evine götürdü. Demek yaşım çok küçükmüş ki kadınlar birşey demediler.

Ben de teyzemin kucağına oturup kadınların yeşillim oyunlarını seyrettim.

Ertesi gün teyzemler beni ikna edip geri yolladılar, zaten köyü özlemiştim.

Dayak yediğim günün akşamı ben eve gelmeyince telaşlanmışlar, gidebileceğim evlerden sormuşlar. Ahıra, saman çardağına bakmışlar. "Acaba gidip kendini bir yerlerden mi attı" diye kaygılanmışlar.

Öğleye yakın eve geldiğimde annem çok sevindi. Bana hemen kaygana( sahanda yumurta)yaptı. Babam, saplık siliyordu, hiç sesini çıkarmadı, belli ki o da pişmanlık duymuştu.



794 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GEÇMİŞTEN GELECEĞE ESİNTİLER (3) - 07/02/2013
üz gelip te havalar serinleyince herkes köye göçerdi. Kış için odun getirme telaşı başlardı.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ESİNTİLER (2) - 22/12/2012
İlkbahar gelince Mulla Mustafa amcalar hariç herkes yazlığa göçer, köyde kimsecikler kalmazdı. Evlerin anahtarları da kapının üstünde bir deliğe tıkılıp arkasına küçük bir taş konurdu. Kesinlikle hırsızlık olmazdı. Biz çocuklar bu göçme işini çok sev
GEÇMİŞTEN GELECEĞE ESİNTİLER ( 1 ) - 05/12/2012
Çocukluğumun ilk yıllarında köy hayatından biraz söz etmek istiyorum:
YAĞBASAN - 22/09/2012
1071 tarihinde Malazgirt'te, Bizansa karşı kazandığı zaferle ALPARSLAN, Anadolu'yu Türklere açmıştı.
GAZ OCAĞI - 13/08/2011
Ulu Cami'nin doğusunda, genişçe bir avlu etrafında odaları, avlunun ortasında bir şadrıvanı bulunan tarihi bir yapıdır medrese. Ahşaptan yapılmış büyük bir kapısı ve kapının ortasında bir insanın geçebileceği küçük bir kapısı daha var. Burası İmam-Ha
KARAKÜRE YAYLASI - 04/08/2011
Kışı Büngüş köyünde geçirdik. Uzunca bir tatilden sonra babam, beni yine Muhacir Hocanın yanına getirdi. Bu defa hoca, Büngüş'le Meydan arasında Karaküre denilen yere yaylaya çıkmıştı. Burası dağ sırtında, ağaçlarla çevrili bir yerdi. O çevrenin ünlü
BİNGÜŞ - 20/07/2011
Babam, beni ortaokula yazdırmamıştı ama köy hocasında okumamı istiyordu. Güz mevsiminin sonlarında, beni alip Büngüş'e( Kaya Önü) götürdü. Orada Muhacir Ali( Çetin) Efendi adında bir köy hocası vardı.
SİPTİLLİ - 16/07/2011
İlkokulu bitirdiğim yıl( I952) babam beni Adana'ya çağırdı. Okula yazdıracakmış.O yıllarda babam, pamuk tüccarı olan amcama yardımcı oluyordu.
TRAKTÖRÜ GÖRDÜM - 01/07/2011
Şehre gidip gelen büyüklerin otomobillerden, kamyonlardan, cansız atlardan (bisiklet) anlattıklarını ilgi ile dinler ve merak ederdim. Ben, gökyüzünden geçen uçaklardan başka araç görmemiştim.
 Devamı
AlışSatış
Dolar32.171532.3004
Euro34.902035.0419