Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam214
Toplam Ziyaret1813277
Ziya Polat
zpolat@hotmail.com
KARAİSALI'NIN KÖŞETAŞLARI (5) MUZAFFER VAR
09/10/2020
                                 MUZAFFER VAR
 
Manevi atmosferde Karaisalı markası ve Çukurova'nin Hafız Fabrikası Muzaffer Var Hoca.
İlçemizin hamisi ve banisi büyüklerimizi tanıtmak ve anlatmak biz Karaisalı Sevdalıları için asli görev telakki ediyoruz.Geçmişini bilmeyenler geleceğini de bilemezler diyoruz.
Türkiye genelinde iki yüz civarında hafız yetiştirmiş olan ve bu yüzden bir dönem kendisine “Hâfız Fabrikası” denilen Adana Karaisalı müftülerinden Muzaffer Var Hocamız 1936 yılında (nüfusta 1943 yazılı) Karaisalı’ya bağlı Gülüşlü Köyünde dünyaya gelir. Nüfustaki ilk adı Mustafa’dır. Baba tarafı Kırşehir’in Dedeli köyünden, anne tarafı ise Karaisalı Karakılıç köyündendir. Baba tarafından dedesi Ahmet, Dedeli’den Çukurova’ya mevsimlik işçi olarak yola çıkan annesinin yanında Karaisalı’nın Güvenç Köyü’ne kadar gelir. Annesi Çukurova dönüşü yanına almak üzere onu Güvenç’e birilerine bırakır. Ancak annesi Çukurova’da vefat eder. Babası ise daha önce vefat etmiştir. Henüz 5 yaşlarında iken Güvenç Köyünde çobanlık yapmaya başlar ve zamanla Gülüşlü’ye yerleşir. Çobanlık yaptığı için civarda “Çoban Ahmet” diye anılır.
Merhum Hâfız hocamız, tahsil hayatına Gülüşlü’de babası Ali Hoca’da hafızlık yaparak başlar. Ali Hoca, Konya ve Kayseri medreselerinde Arapça ve dini ilimler tahsil ederek kendisini yetiştirmiş ve zamanında Karaisalı’nın hatipliğini yapmış bir hocadır.
Babasında hafızlığı tamamladıktan sonra Adana’ya gider. 1949-1950 yıllarında bir sene süre ile Adana Ulu Camii İmamı Hataylı Mustafa Efendi ve Âmâ Hâfız İsmail Efendi’den tashîhu’l-hurûf ve makam dersleri alır, hıfzını pekiştirir. Ardından Karaisalı’ya döner. Milli Mücadele döneminin Adana bölgesi manevi liderlerinden Karaisalı müftüsü (müftülük dönemi: 1911-1957) Mehmet Sadık Sapmaz Hocaefendi’den uzun süre Arapça dersleri alır.
İlkokulu dışarıdan verir. Örgün öğrenime devam edebilmek için nüfustaki ismini Muzaffer, doğum tarihini de 1943 olarak değiştirir. 1962 yılında Adana İmam hatip Okulu’nu bitirir. İmam Hatip Okulu’na devam ederken ara tatillerde Konya ve Kayseri’de İslami ilimler üzerine özel dersler alır.  Merhum Hamdi Mert, Dr. Ziya Demir, Rıza Özsu ile Prof. Dr. Yaşar Fersahoğlu Adana İmam Hatip Okulu’ndan dönem arkadaşlarıdır. 
Adana Mithatpaşa mahallesinde, ardından Yeşileveler’de bir süre İmam-Hatip olarak, bilahare Karaisalı’da vâiz olarak vazife yaptıktan sonra Konya Yüksek İslam Enstitüsü’ne kaydolur. Enstitü yıllarında Hadim’de vaiz olarak görev yapar. 1970 yılında Enstitü tahsilini tamamlayınca, daha önce ramazan aylarında Erenköy’deki evinde birkaç sene hatimle teravih namazı kıldırdığı Merhum Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi’nin, Konya’da kalması ve hizmetlerine burada devam etmesi yönündeki ısrarlı talebine karşılık memleketine hizmet isteği baskın gelir ve Karaisalı’ya döner. 
1974-1983 yılları arasında Karaisalı müftüsü olarak görev yapar. Kilis ve Kozan vaizliğinin ardından Adana vaizi iken emekli olur.
Ömrünü yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i öğrenme ve öğretmeye vakfetmiş olan Hâfız Muzaffer Var Hocamız, 29.01.2016 tarihinde Cuma günü sabah vaktinde geride muhtereme hanımı ve 3 kızını bırakarak İstanbul’da vefat etmiş, ertesi gün Karaisalı Gülüşlü Köyü Maşat Mezarlığına defnedilmiştir.
Kendisi ibadetlerine düşkün, şuurlu bir müslüman idi. Vakit namazlarını cemaatle kılmaya özen gösterirdi.  Gittiği camide genellikle namazı kendisi kıldırır, vaaz eder, aşır okurdu. Talebelerine karşı gayet disiplinli, insanlarla ilişkilerinde ise doğru bildiğini çekinmeden söyleyen bir insandı.
Merhumun hıfzı çok kuvvetli idi, her sûreyi Fatiha gibi okuyabilirdi. Ara sıra talebelerine “Bana 3, 4 haneli iki sayı söyleyin, bir de Kur’an’dan her hangi bir sayfa” der, aynı anda hem söylenen sayılarla dört işlemden birini yapar hem de söylenen sayfayı takılmadan okurdu. Talebeleri onu Müftü veya Muzaffer Hoca diye değil hep “Hafız” olarak anardı; kendi aralarındaki konuşmalarda ondan “Hâfız geliyor” “Hâfız şöyle dedi”… diye bahsederlerdi. Çünkü o gerçekten hem hıfzının kuvveti hem de yaşantısı ile gerçek bir hâfızdı. Kendisine nerede rastlasak hafif sesle Kur’an okurken görürdük. Kur’an okumak ve okutmak, onun en büyük gıdası idi; onsuz yapamazdı. Hatimle teravih namazı kıldırmayı kendine vazife edinmiş, Adana İmam Hatip Okulu’na kaydolduğu yıl başladığı bu güzel geleneği ömrünün son senelerine kadar aralıksız devam ettirmiştir. 
Merhum hocamız, hâfız yetiştirmeye Adana İmam-Hatip Lisesi’ndeki öğrencilik yıllarında başlar, Adana merkez ve Karaisalı’daki vazifeleri sırasında da devam eder. Konya Yüksek İslam Enstitüsü’ne kaydını yaptırınca kendisinde hafızlık yapan talebeyi de beraberinde götürür. Nişantaşı Mahallesinde kiraladıkları evdeki talebe sayısı zamanla artar. Onun esas talebe yetiştirme dönemi Karaisalı Müftüsü olduğu yıllardır (1974-1983). Müftülük binasındaki Kur’an Kursu’nda Merhum Mehmet Savaş Hocamızın da katkılarıyla yürüttüğü çalışma, kısa sürede Adana ve civarında duyulur ve ilgi çeker. Özellikle Adana il ve ilçe müftüleri Karaisalı’ya öğrenci göndermeye başlar.
Karaisalı’daki hafızlık çalışmasında günlük program şu şekilde olurdu: Merhum, imsak vaktinde talebeyi o tiz sesiyle “Salâh!” diye seslenerek kaldırır, Kursun merdiven sahanlığında sabah ezanını okur, o sırada öğrenciler abdestlerini alırlardı.  Ardından ders dinlemeye geçerdi. Derslikteki masasının sağ, sol ve ön tarafına birer ikişer öğrenci oturur, 2-3 öğrenciyi aynı anda dinlerdi. Takılan ya da yanlış okuyan olduğunda anında fark edip müdahale ederdi, dikkatinden kaçan olmazdı. Sabah namazını kılma vaktine kadar ezber dinleme işi bitmiş olurdu. Sabah namazını Kursun mescidinde kendisi kıldırırdı. Vazifesi gereği mesai saatlerinde Müftülük makamında bulunurdu. Kahvaltı arasından sonra talebe ders çalışmak üzere ilçenin Merkez Camii’ne giderdi. Öğle ve ikindi namazları cemaatle birlikte kılınır, bu sırada öğrenciler müezzinlik yapma, aşır okuma imkânı bulurdu. Ders çalışma vaktinde Camiye giren bir kimse arı uğultusuna benzer bir sesle karşılaşırdı. Akşam ve yatsı namazlarını Kursta genellikle kendisi kıldırırdı. Yatsıdan sonra talebe bir süre çalıştıktan sonra istirahate çekilirdi. Yaz aylarında Kızıldağ Yaylası’na çıkılır, orada da benzer bir program uygulanırdı. Yaylada, ders çalışma mekânı olarak açık bir alan (Çinçin Mezarlığı ve civarı) da kullanılırdı.
Hafızlığı pişirme aşamasının sonlarına doğru her gün bir kaç cüzü talebeden toplu olarak dinlerdi. Talebe halka oluşturur, herkes sırasıyla birer ayet okurdu. Bir iki hatim de vakıf yerleri esas alınarak yapılırdı. Ayrıca mushafın sayfa başlangıçları Fatiha’dan Nâs’a hemen her gün ezbere hızlıca okunurdu. Böylece bir hâfız, Kur’an metnini sûre, cüz, sayfa, ayet, vakıf yerleri açısından zihnine nakşetmiş olurdu. Yatsı namazından sonra da Hocamızın kendi sesiyle okuyup oluşturduğu hatim setinden 1-2 cüz topluca dinlenirdi. Hocamız, ayrıca talebeye ilmihal bilgilerini de öğretirdi. Abdest, ezan, namaz, nikah, cenaze… dualarını ezberletirdi.
Hafız yetiştirme, çileli bir iştir. Fedakarlık ister. Rahatına düşkün insanın yapabileceği bir şey değildir. Kısacası, bir aşk işidir o.  Merhum Hocamız, ezber dinleme işini çok sıkı tutardı. İşi gereği ilçe dışına çıktığında ne yapar ne eder akşama geri dönmenin yolunu bulurdu. Hafızlık yaptığım iki yıl boyunca, hafta sonları dâhil, bir gün olsun ezber dinleme işini aksattığını hatırlamıyorum. Gençliğin verdiği psikolojiyle “Hâfız, ilçe dışına gitmiş, bu sabah gelmez herhalde” diye bir beklentiye girdiğimiz olurdu. Ancak imsak vaktinde onun önce “Salâh!” ardından ezan sesiyle uyanırdık.
İmam Hatip Okulu yıllarının sonlarından 1983 yılına kadar farklı yerlerde sürdürdüğü özverili ve hasbî faaliyet sonunda Türkiye’nin farklı yerlerinden 200 civarında hâfız yetişmiştir. Bunlar içinde 3’ü kendi kızı olmak üzere 5 hanım da bulunmaktadır. Akrabasından hemen her bir evden en az bir kişi hafız olmuştur. Karaisalı’dan da hafız çıkmayan köy yok gibidir. Mezun ettiği hafızlarla karşılaştığı zaman, hafızlıklarından mutlaka sorar, hıfzlarını zayıflatmamalarını tembih ederdi. Bir iki dönem, mezun ettiği hafızlara Arapça dersleri de vermiştir. 
Yetiştirdiği talebeleri çeşitli resmi kurumlarda vazifeler üstlenmişler; öğretim üyesi, müftü, vaiz, imam-hatip, müezzin, öğretmen… olarak görev almışlardır. Bir kısmı ise Kur’an Kurslarında hamele-i Kur’an yetiştirmek suretiyle, Hafızımızın yolundan yürümektedir.
Karaisalı’da erkek Kur’an Kursunda hafız yetiştirme faaliyeti Merhum Hocamızın Karaisalı’dan ayrılmasını müteakip bir süre devam etmiş, zamanla inkıtaya uğramıştır. Kendisinin daha sonraki yıllarda -halkın da desteğiyle- yaptırmış olduğu Kız Kur’an Kursu binasındaki faaliyet ise devam etmektedir. 
Yapımı tamamlanan ve faaliyete geçen Karaisalı Erkek Kur’an Kursu binasının Hafız Muzaffer Var Hocamız zamanındaki o görkemli günlerine, maneviyat tüten havasına yeniden kavuşması en büyük dileğimizdir.
Merhum Hocamız, hâfız yetiştirmenin yanı sıra çeşitli hayır işlerinde de öncülük etmiştir. Kendi dönemindeki Karaisalı İmam Hatip Lisesi binası ile ilçede halen Kız Kur’an Kursu olarak hizmet veren bina onun eseridir. Talebe ile birlikte bina inşaatında bizzat çalışmış, Çakıt Irmağından kum ve çakıl taşımıştır. İnşaat yapımına halktan yardım topladığı gibi kendi maaşından da katkı yapmıştır. Gayet iyi hatırlıyorum, hafızlığı bitirdikten sonraki senelerde Bekirli Köyü’nde misafir olarak bulunuyordum. Yatsı namazına camiye Merhum Hocamız gelmiş, namazı kıldırdıktan sonra kısa bir vaaz vermiş ve köylüden inşaat için yardım talep etmişti. Yardım sergisine köylüden önce, onların önünde, kendi cebinden önemli bir miktarda nakit bağışında bulunmuştu. Kendisinin, civardaki bazı camilerin yapımında da maddi ve manevi katkıları olmuştur.
 “O Zikri (Kur’an’ı) biz indirdik biz; ve onun koruyucusu da elbette biziz!” (Nahl 15/9) mealindeki ilahi beyan ve taahhüdün tahakkukuna -sahabeden günümüze- vesile olanlara selâm olsun! Hani, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Zeyd b. Sâbit başta olmak üzere sahabenin önde gelen kurrâsından Kur’an-ı Kerîm’i iyice öğrendikten sonra ömrünün 40 senesini Kûfe Ulu Camii’nde Kur’an öğretimine adayan ve aynı zamanda kıraat imamımız Âsım’ın hocası olan Ebû Abdurrahman es-Sülemî: “Beni bu Ulu Camide oturtan şey, Hz. Peygamber’in ‘Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretininizdir’ hadisi olmuştur” der ya! İşte merhum hocamız da Asr-ı Saadet’ten günümüze hayatını Yüce Kitabımızı nesilden nesile aktarmaya adayanlardan biri olarak –inşallah- hadis-i şerifte belirtilen “en hayırlı mümin”lerden olma şerefine nail olmuştur.
Kaynak: Prof.Dr.Mustafa Altındağ


1946 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GÖRMEK ve BAKMAK - 12/05/2022
Belediyeler elbette altyapı olarak, temizlik olarak v.s.olarak ;rutin görevlerini yerine getirirken;ilçesinde yaşayan çeşitli yaş gruplarının da sosyal yaşantısına yön verip,renk katmak ve insanların psikolojilerini ilgilendiren;moral ve motivasyon
KARAİSALILILAR DERNEĞİ'NE "GELECEK OLANLAR GELDİ" AMA - 25/03/2022
Dernek yeni yönetimi; görevi devraldığından beri yaklaşık bir yıl geçti.İddialı ve iş yapabilirlilik ve projeler geliştirebilirlilik kabiliyeti yüksek bir ekip görevi devraldı ve bütün projektörler üzerlerine çevrildi ve de çıta çok çok yükseltilerek
KARAİSALI'NIN KÖŞETAŞLARI(18) AHMET SABAN Muhasebeci-Siyasetçi - 25/02/2022
İlçemizin hamisi ve banisi büyüklerimizi yeni yetişen nesle anlatmak ve tanıtmak asli görevlerimizden olmalı.Tarihini bilmeyen milletler herzaman yönetilmeye mahkumdur.Biz de ilçe tarihim
KARAİSALI'NIN KÖŞE TAŞLARI (17) HİLMİ ÇOPUROĞLU - 05/02/2022
HİLMİ ÇOPUROĞLU
KARAİSALI'NIN KÖŞE TAŞLARI(16) ALİ DURAK - 21/01/2022
Belediye Reisi
KARAİSALI KÜLTÜR SANAT VE SPOR ŞEHRİ OLACAK - 02/01/2022
İlçe Kaymakamı Sayın Mert Kumcu Beyin AA muhabirine verdiği röportajda ki "Karaisalı kültür,sanat ve spor şehri olacak"cümlesi bana çok sıcak geldi ve beni ziyadesiyle heyecanlandırdı.
"KARAİSALI'NIN KÖŞE TAŞLARI" (15) ZAMİR GENÇ - 17/12/2021
"Bu Dünyadan Bir Zamir Genç Geçti"
KUTSAL TOPRAKLAR ÇECELİ - 29/10/2021
Toprağın taşınla,kutsal beldesin,
KİM BU CESUR YÜREK BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE ADAY - 17/08/2021
Evet değerli dostlar,saygıdeğer hemşehrilerim.Karaisalılılar olarak herzaman Adana'da en az üçyüzelli bine yakın hemşehrimizin olduğunu böbürlenerek anlatırız ya...
 Devamı
AlışSatış
Dolar34.237534.3746
Euro36.906337.0542