Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam402
Toplam Ziyaret1809660
Halil Atılgan
incirgedigi@gmail.com
ACEM KIZINA DÖRTLÜKLERİ KİM DEDİ…
25/11/2013

 Neşet Ertaş 1970’li yıllarda çok ünlendi. Her türküsü ününe ün kattı. Hem türküleri, hem de kendisi çok popüler oldu. Ben; Acem Kızı türküsünü Neşet Ertaş’la tanıdım. O yıllarda üstat Ankara Radyosunda Mahalli Sanatçı sıfatıyla üç – dört türkülük bantlar yapıyor, denetimden geçenler radyoda yayınlanıyordu. Bantların yayın süresi 15 dakika. Acem kızını ilk kez o programlarından birinde okudu. Çok iyi hatırlıyorum. Aynı bantta okuduğu türkülerden biri de Sarı kızın saçları idi. Ankara Radyosundaki yayınlarla, plaklarla Acem Kızı Anadolu’ya dalga dalga yayıldı. Ünlü türküler arasında yerini aldı. Türkü müzikalite ve söz itibariyle çok güzel Kısaca müthiş… Onun için çok tutuldu. Sonra da TRT repertuvarına kazandırıldı.

 

O yıllarda eser sahiplerine gösterilen hassasiyet yok denecek kadar az. Ali’nin külahının Veli’ye, Veli’nin külahının Aliy’e giydirildiği dönem. Telif hakları yasası yok. Sanatçılar yaptığı eserlere sahip çıkamıyor. Bir kör dövüşü anlayışı ile sanatçı kısa zamanda adını halka duyurmaya çalışıyordu Adını halka çok kısa zamanda duyurulardan biri de Neşet Ertaş oldu. Sazı - sözü - yaptığı türküleri geniş halk kitleri tarafından çok beğenildi. Kısaca Neşet Ertaş türkülerinde halk kendini buldu. Onun için hem türküleri hem de kendisi çok ünlendi.

 

Ünlü olması okuduğu eserlerin bazılarının sözlerine de sahip çıkmasına vesile oldu. Seher vakti çaldım yârin kapısını. Söz Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Kılıççı köyünden Âşık Agâhi’ye.  Çırpınıp da şan ovaya çıkınca. Söz: Kars’ın Selim ilçesinin Sipkor (Yamaçlı) köyünde 1917 doğumlu Âşık Canani’ye. (Asıl adı Ahmet Çelik) Aynı sözler başka bir kaynakta Kahraman Maraş’ın Elbistan ilçesinin Erçene köyünden Âşık Hüseyin’e.[1] (Tenecioğlu) Kova kova indirdiler yazıya  - Âşık Kerem’e / Ahu gözlerini sevdiğim dilber – Karacaoğlan’a / Zahide ise Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesinin Ortahacıahmetli köyünden Arap Mustafa’ya ait

 

Haksız sahiplenmeleri tespit ettikten sonra konuyu ilk defa Türkülerin İsyanı adlı kitabımda dile getirdim[2]. Daha sonra MESAM’ın 17–18 Eylül 2005 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlediği Halk Müziği Eserlerinde Hak Sahibi Tespit Ölçüleri Nasıl Olmalıdır adlı Halk Müziği Eserleri Sempozyumunda tebliğ olarak sundum. Adı geçen sempozyum tebliğinde bazı haksız sahiplenmelerle birlikte Acem Kızı türküsü de değerlendirildi. Adı geçen tarihte MESAM’ın düzenlediği sempozyumda sunduğum tebliğimde konuyla ilgili bölümü aynen buraya alarak ilgililerini bilgisine sunuyorum.

 

           

“Bu konu da vereceğim bir başka örnek de piyasa deyimiyle bir başka Neşet Ertaş türküsü. Bu türkümüz de Acem Kızı. Yani Çırpınıpta Şanova’ya çıkınca dizesiyle başlayan günümüzün ünlü türkülerinden biri.

 

Türkünün TRT repertuvar kayıtlarında:

 

Derleyen                   : Osman Özdenkçi

Yöresi                                    : Kırşehir

Kaynak kişi              : Çekiç Ali

Repertuvar no          : 2099’dur

 

Neşet Ertaş’ın ünlendirdiği “Acem Kızı[3] türküsünün sözlerinde, hak sahibinin kim olduğu, ya da kim olacağı meselesine geçmeden önce, Sn. Bayram Bilge Tokel’in Neşet Ertaş Kitabı, “Neşet Ertaşla Baş Başa” bölümünden Sn. Ertaş’ın Acem Kızı türküsüyle ilgili verdiği bilgilerin bir bölümünü aktarmak istiyorum[4]. Bu bölümde Sn. Tokel, Ertaş’a soruyor: “Bir de şu ünlü’ Acem Kızının hikâyesini dinleyelim sizden. Selli Yusuf’un Acem Kızı’na, Avrupaların, Amerikaların kurban olması hikâyesini...” Ertaş cevap veriyor: “Ben çok küçük yaşta şiirler yazardım kendi kendime. Bazı şiirleri pazarlarda satan tellallardan alır türküler yapardım. Bunun bir örneği Zahide’dir. Çiçekdağı’nda, oralarda uzun bir şiir olarak elime geçti. Acem Kızı da böyle bir şansa sahip. Bu da bizim Selli Yusuf’tan duyulan dörtlüklerdir. İki dörtlüğünü ben kendime göre havalandırdım önce. Böylece 45’lik plağa okudum. Benim biliyorsunuz Fransa’da, Belçika’da kız kardeşlerim var. Almanya’da biraderim var. Arada bunları görmeye gelirdim. Biraz da içtiğimiz sıralar bir meyhaneye gittik. Burada böyle yerlere sırf erkekler değil kızlar da gelip gidiyor. Oturuyoruz bir yerde, bir ara baktım ki, kapıdan şah gibi bir kız girdi içeriye. Bütün millet de ona baktı. Yanında kızları olanlar da baktı. Yalnız ben değildim. 0 havayla barmene oturdu. Tabii yanına gelenler oldu. Kendine bir içki söyledi, sağına soluna gelenler oldu, ama kimsenin yüzüne bakmadı, keyfine baktı. Böyle bir havanın bizi etkilememesi mümkün değil. Zaten anadan doğma güzele âşığız. Güzel kim? İnsan. Eee insanın güzeli erkeğe göre bir kız, kıza göre bir erkektir. Ben Acem Kızı’nı çalarken iki dörtlüğe arada bir dörtlük de ben takmış oldum. Ne Acem Kızının benden haberi var, ne benim ondan. Acem Kızı işte kimi Ayşe, kimi Fatma ad takmadım. Dünyaya insan gelip de âşık olmadım diyen yalan söyler. Ne var ki bu aşkın aptallığını biz yapıyoruz. Aptallık değil, aşkı biz yüreğimizde taşıyoruz” diyerek:

 

Avrupa kurban olsun karakaşına
İngiliz Fransız değmez döşüne
Amerika Belçika düşmüş peşine
Bir de Alman kurban bil Acem Kızı


şeklinde Selli Yusuf’un Acem Kızına bir dörtlük de kendisinin eklediğini, “Avrupa kurban olsun kara kaşına” dizesiyle başlayan dörtlüğün nasıl yazıldığını, Neşet Ertaş işte böyle dile getiriyor. Hâlbuki şiir ne Telli Yusuf’un, ne de Neşet Ertaş’ındır. Karslı Âşık Canani’nindir. Konuyla yakinen ilgilenen, Mehmet Gökalp “Halk Edebiyatında Hatalı Söyleyişler”[5] adlı makalesinde: “Kars’a bağlı Selim ilçesinin Sipkor (Yamaçlı) köyünde 1917 doğan Canani’nin adı Ahmet Çelik’tir. Saz şairi Dursun Ceylani’den saz dersleri almış, birçok koşma, güzelleme, ilahiler söylemiştir. Yazın çiftçilik, kışın da kahvelerde, düğünlerde saz eşliğinde koşma, türküler söyleyen Canani’nin ilk defa şiirlerini Türk Folkloru Araştırmaları dergisinde yayınlamak bize nasip oldu. 1980’de İzmir’e göç eden Canani’nin Acem Kızı türküsü yedi hane olup ancak üç hanesi radyo ve televizyonlarda mahlas ve ozanın adı verilmeden okunmakta. Bu da bizim yüreğimize dokunmaktadır” diyerek sitemini dile getiriyor. Buna rağmen müzik piyasasındaki bant ve CD’lerde ”Acem Kızı” türküsünün söz ve müziğinin hâlâ Neşet Ertaş’a[6] ait olduğu yazılarak Âşık Canani’nin ve Mehmet Gökalp’in burnunun direği sızlatılıyor. Müzik belki Neşet Ertaş’a aittir. Bilemiyoruz. Bu konuda iddiamız yok. Ama tespitlerimize göre ”Acem Kızının” sözleri Karslı Âşık Canani’ye ait ve de kaynaklarda[7] 


Silkinip de Şamova’ya çıkınca
Eğlen Şamova’da kal Acem Kızı
Gerdan domur domur rengin kırmızı
Seherde açılmış gül Acem Kızı


Canım kurban olsun kıymet bilene
Belin ince boyun benzer fidana
Ateşine yandı Tarsus Adana
Getirdin başıma hâl Acem Kızı

 

Silkinip de Şamova’ya çıkarsın
Miski amber gül yanağa takarsın
Kaş altından uğrun uğrun bakarsın
Can alır sendeki tel Acem Kızı


Seni saran oğlan neylesin malı
Yumdukça gözünden dökerler camı
Burnu fındık ağzı kahve fincanı
Şeker mi şerbet mi bal Acem Kızı

Amerika kurban olsun karakaşına

İngiliz Fransız değmez döşüne
Avrupa Belçika düşmüş peşine
Bir de Alman kurban bil Acem Kızı


Yavru şahin gibi ben de döneyim
Yeleli de kıratıma bineyim
Berdül Yaylası’ndan gökçek yanağın
Dudağından akar bal Acem Kızı


Canani Âşık da der ki naz olur
Yavaş salın belki sonun hız olur
Mısır haznesini versem az olur
Beni de üstüne al Acem Kızı

 

şeklinde olup sözler 7 dörtlüktür. TRT repertuvarındaki sözler ise iki dörtlük. Neşet Ertaş’ın kaset ve CD’lerinde aslı yedi dörtlük olan şiirin 1. 4. ve 5. dörtlükleri okunmuş, beşinci dörtlük aynı kalmak kaydıyla diğer dörtlükler değiştirilmiştir. Şiirdeki Şamovası da bu değişiklikten nasibini alarak Şanovası olmuştur. Mehmet Gökalp’e göre Şamovası Kars il sınırları içinde bir ovanın adıdır. Halk şiirinde yer adlarının önemi düşünülürse, Şamovası’nın Şanova’sı olarak kayıtlara geçmesi önemli tahribattır.


Türkünün TRT repertuvar kayıtlarına geçen sözleri ise:


Çırpınıp da Şanova’ya çıkınca
Eğlen Şanova’da kal Acem Kızı
Uğrun uğrun kaş altından bakarken
Can telef ediyor gül Acem Kızı


Seni seven oğlan neylesin malı
Yumdukça gözünden döker mercanı
Burnu fındık ağzı kahve fincanı
Şeker mi şerbet mi bal Acem Kızı

 

şeklinde olup iki dörtlüktür.  Bu açıklamadan sonra MESAM, Acem Kızı türküsünün hak sahibini nasıl tespit edecektir. Eğer Acem Kızı türküsünün söz yazarı MESAM kayıtlarında belli ise, şimdiye kadar da telif hakkı ödenmişse; bunun adı yanlış beyanla haksız kazanç elde etmek demektir. Bu haksızlık yetkililerce nasıl düzeltir, hukukçular bunu nasıl değerlendirir, şimdiye kadar ödenen telif hakkı geri alınır mı onu bilemiyorum. Ama bildiğim tek şey bu aldatmacanın ortadan kalkması, Sezar’ınhakkının Sezar’a verilmesidir“ diyerek konuyu dile getirdim. Sonuçta tespitlerimizi MESAM gale bile almadı. Irmak aktı biz de baktık. Yani haksız sahiplenmeler konusundaki yapılan sempozyum sonucu değiştirmedi. Dostlar alışverişte görsün hesabına döndü.

 

            Bu tespitlerden sonra, Kadirli Anadolu Lisesinde Edebiyat Öğretmeni, yörenin de kültür çınarlarından değerli dost İrfan Can Acem Kızı türküsünün sözleriyle ilgili beni telefonla arayarak bazı ön bilgiler verdi. Tespitlerini anlattı. Elindeki bilgi ve belgeleri de gönderdi. Ancak bana ulaşmadan önce Ülke TV’deki yaptığı programda Sn. Bayram Bilge Tokel’in Acem Kızı türküsünü okuduğunu, türküyü dinledikten sonra sözlerin Neşet Ertaş’a ait olmadığını söylemek üzere Ülke TV’ye telefon ettiğini, görüşemediğini, görevlilerin azarlayarak verdiği adrese bir mektup yazarak elindeki bilgi ve belgeleri gönderdiğini, ama maalesef cevap alamadığını üzülerek ifade etti.

            Sn. İrfan Can Acem Kızı türküsünün sözleriyle ilgili tespitlerini Çukurova’dan Dünyaya Kadirli adlı derginin 19[8]. sayısında: Âşık Hüseyin ve Acem Kızı başlıklı yazısıyla dile getirmiş. Yazının üst Başlığı: “Geçmişi 1950’li yıllara dayanan Âşık Hüseyin’e ait bir türkünün hikâyesi”   Kaynak Kadirli’nin Azaplı köyünden Âşık Feymani.

 

           

 

 

 

 

 

NEŞET ERTAŞ 45 LİK PLAK ACEM KIZI/AYDOS GittiGidiyor'da. Ürün özellikleri ve uygun fiyatları ile NEŞET ERTAŞ 45 LİK PLAK ACEM KIZI/AYDOS ve benzer 

Acem kızı - BADI SABAH BİR MEVLAYI SEVERSEN

 



[1] İrfan Can, Çukurova’dan Dünyaya Kadirli. Mart 2006, S. 19. s. 64.

[2] Türkülerin isyanı akçağ Yayınları 2003 Ankara S.

[3]Halk Müziği Eserlerinde Hak Sahibi Tespit Ölçüleri Nasıl Olmalıdır? MESAM Halk Müziği Eserleri Sempozyumu 17– 18 Eylül 2005 İstanbul.

[4]Bayram Bilge Tokel, Neşet Ertaş Kitabı, Akçağ Yayınları, Ankara 1999, s. 184 -1 85.

 

 

[5] Folklor Edebiyat dergisi, Mart 1997, S. 9, s. 97. 

[6] Oyun Havaları ve Türküler-Neşet Ertaş- Nostalji: 1. Bayar Müzik Market A.fi. Kültür Dizisi adlı CD’de Acem Kızı türküsü detayında söz-müzik Neşet Ertaş adınadır. B. Bilge Tokel’in Neşet Ertaş Kitabının 278. sayfasında aynı türkünün söz-müziği: Selli Yusuf, Neşet Ertaş adınadır. Kayıtlar birbirini tutmuyor. Doğru tek olduğunu göre, biz hangisine inanacağız.

[7]Emir Kalkan: XX. Yüzyıl Türk Halk Şairleri Antolojisi. Kültür Bakanlığı Yayınları No: 1295, s. 278, Ankara 1991.  

[8] Mart 2006 S.19. 



9747 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BİR EKMEĞİN HİKÂYESİ[1] - 17/01/2024
BİR EKMEĞİN HİKÂYESİ[1]
POSTACI… POSTACI… CANIM GÜLÜM POSTACI! - 02/10/2022
POSTACI… POSTACI… CANIM GÜLÜM POSTACI!
ÇÖL YEMEN’DE CAN VERENLER - BİRİ MEMET BİRİ MEMİŞ - 28/06/2020
emen: Arap Yarımadasının Güneybatı köşesinde olup, mutluluk anlamına gelen bir sıfatla nitelendirilir. Fakat bu sözcük Türkler için geçerli değildir.
Bunca âşıkların bir hoşu Mahzuni…"İŞTE GİDİYORUM ÇEŞMİ SİYAHIM " - 19/05/2020
1940 yılında Kahraman Maraş'ın Elbistan ilçesinin Berçenek köyünde doğdu. (Dostları onun 1938 yılında doğduğunu ifade etmektedirler.)
ONU AZRAİL APARDI… - 24/04/2020
Yallah şoför yallah apar beni / Kerkük’e tez yetir beni.
BU TOPRAĞIN TÜRKÜLERİ - 12/04/2020
Bu toprağın türküleri gönlümüze ferman, yüreğimize derman olmuş.
ÇUKUROVA'DA KARACAOĞLAN ÇIĞIRMAK - 31/03/2020
Çukurova'yı; Mersin-İskenderun sahil şeridinden, Güneydoğu Toroslar'ın eteklerine
BİR OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM… - 15/03/2020
Ben türkülere, Çukurova’ya, Toros dağlarına sevdalıyım. Sevdam: Anamın beni tarlada doğurmasından, sekiz yaşına kadar ayakkabıyı tanımayışımdan, yufka ekmeği fırın
“Sokrat Okuyan Köylüler” - 16/02/2018
BEN ÇOK DUYGULANDIM. SİZİ BİLMEM. SELAMLARIMLA.
 Devamı
AlışSatış
Dolar34.199634.3367
Euro37.158737.3076