Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam184
Toplam Ziyaret1702883
Ozan Ceyhun
karaisalihaber@hotmail.com
Sayın Başbakanım Teşekkür Ederim!
26/03/2011

Sayın Başbakanım Teşekkür Ederim!

Sayın Başbakanım, 

 

Bugün doğduğum kent Adana'yı bir kez daha ziyaret edeceksiniz. Bu seferki ziyaretiniz benim için çok anlamlı! Çünkü ben bugün bu satırları kaleme alan Avrupa Parlamentosu'nun eski milletvekili ve hala bir çok alanda aktif konumda koşturan Adanalı bir politikacı olarak size Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak "Hoş geldiniz!" deme mutluluğunu tadmaktayım.

Babam Demirtaş Ceyhun, sağlığında en çok benim günün birinde "tekrardan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmamı ve Türkiye'de yaşamamı" isterdi. Kaderin cilvesi olsa gerek. Onun en yakın arkadaşı olduklarını iddia edenler ben 12 Eylül Faşizmi'nin sahte iddiaları nedeniyle Türkiye'ye gelemezken ve babam onlardan yardım istediğinde hep "sırtlarını çevirdiler". Ben sosyal demokrat geçinen ve babamın telefonlarına çıkmayan çok sosyal demokrat geçinen bakan tanımak zorunda kaldım.

12 Eylül Faşizmi'nin ve o malum cuntacıların "ayaklar altına aldığı parlamenter demokratik sistem ve insanlık onuru yıllarında" işkence altında alındığı sonradan kanıtlanmış ifadelerle ağır ithamlar altında kaldım. Yirmi yıl boyunca ülkemden uzak yaşamak zorunda bırakıldım. Almanya'da babam Demirtaş Ceyhun'un göz yaşları dökerek "ben oğlumu Almanya'da bırakmam" dediğini yaşattı cunta döneminin bazı "postal kafalı" askeri hakimleri bana. Suçsuz olduğum tam yirmi yıl sonra kanıtlandı ve beraat ettim. Avrupa Parlamentosu milletvekili olduğum 1998 yılından 2004 yılına kadar olan sürenin en az iki yılı hala bana çektirmek için uğraştı bugün hak ettikleri için Silivri'de olan bazı malüm şahıslar. 

Biz 1960'lı kuşaklar solcu ya da sağcı farketmez 12 Eylül Faşizmi'nin ne anlama geldiğini iyi öğrendik. Bu nedenle de 12 Eylül Referandumu'nda tavrımız netti.

12 Eylül Referandumu sadece bir ilk adımdı. Son yıllarda her geçen gün daha fazla demokratikleşmekte olan Türkiye'nin daha iyi bir Anayasa'ya ve daha da iyi çağdaş yasalara ve bu yasalara uygun yöneticilere ihtiyacı var.

2001 yılında günün birinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabileceğimi ve bunun beni bugün olduğu gibi ne kadar mutlu edeceğini düşünemezdim bile. "Jitemcilerin, Susurlukçuların" egemen olduğu bir ülkede yaşama olanağım olacağını düşünmek bile bir lükstü.

Bugün ise Çifte Vatandaşlık Hakkı'na sahip olduğum ve Almanya vatandaşlığımın yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğum için çok sevinçliyim. Yarın bu iki vatandaşlığıma bir de KKTC vatandaşlığı eklenirse  o da benim için bir gurur kaynağı olacak.

Ülkem Türkiye için yapmam gerekenler ve yapabileceklerim olduğunu biliyorum. Hazırım.

2010 yılının Temmuz ayında Almanya'nın bana Çifte Vatandaşlık izni vermesinin ardından TC vatandaşlığı için başvurduğumda bu işlemin ne kadar süreceğini bilmiyordum.

17 Ocak 2011 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla doğduğum ve sevdiğim ülkemin tekrardan vatandaşı olabilmek çok güzel bir duygu.

Bu nedenle en başta beni bu adıma teşvik eden değerli dostum arkadaşım TC Başmüzakerecisi ve Devlet Bakanı Egemen Bağış'a yürekten teşekkür ediyorum. Sanırım o bana "hadi Ozan" demeseydi bu adımı atmam çok daha uzun sürerdi. 

Elbette Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında Başbakanlık'ta aralarında Efkan Bey gibi değerli bir müsteşarın da olduğu tüm çalışanlara da teşekkür etmem gerekiyor.

Vatandaşlık işlemlerim boyunca Adana Vali Yardımcısı Fikret Deniz'in desteği de benim için çok değerliydi.

Türkiye'de avukatım Haluk Avcı ile işbirliği halinde Almanya'daki avukatım Hessen eski Eyalet Milletvekili ve SPD Meclis Grubu eski başkanı Jürgen Walter, Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin, raporları ile bana destek veren Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ve Almanya'nın Lefkoşa Büyükelçisi Dr. Gottfried Zeitz ve de değerli dostum TC Frankfurt Başkonsolosu İlhan Saygılı'ya da tüm yardımları için teşekkür ediyorum. Çifte Vatandaşlığı'mın mümkün kılınmasını sağlayan o dönemde Hessen İç İşleri Bakanı olan ve günümüzün Hessen Başbakanı Volker Bouffier'e de dev bir teşekkür borcum var.

Almanya'da üyesi olduğum SPD'nin kardeş partisi CHP. Elbette AK Parti ile de çok sıkı bir işbirliğimiz var. Bu teşekkür yazım seçim zamanında hiç bir siyasi dedikoduya malzeme yapılmamalı.

Benim teşekkürüm ülkesini çok seven ve hiç bir şekilde planlamadığı halde 20 yaşında terketmek zorunda bırakılan onbinlerce insandan biri olan benim şahsi öykümle ilgili. 40 yaşında ilk defa ziyaret edebildiğim ülkemin 51 yaşında tekrardan vatandaşı olabilmemin sevincinin teşekkürü kaleme aldığım.

Seçim zamanı olduğu için de kısa bir açıklama yapmam da yarar var. Bu teşekkürün hiç bir beklentisi yok. Bunun böyle olduğunun kanıtlanması içinde ne "15 bin Avro ödeyerek yeni çıkan yasadan hiç askerlik yapmadan yararlanmak" ne de "hemen yarın üç haftalık askere gitmek" yerine "1 Temmuz tarihini" seçtim bedelli askerliğim için.

Elbette Türkiye'de aktif politikaya atılacağım. Ancak her şeyin zamanı var. İstersem Almanya'da yeniden Avrupa Parlamentosu'na aday olurum ya da Türkiye'de Yerel Seçimler'de görev alabilirim. İki ülkede de aktif yaşayan bir vatandaş olarak bu konuda örnek adımlar atma sorumluluğunun bilincideyim.

Ama bugün "Teşekkür Etme" zamanı!

Adana'mızı ziyaret eden "Başbakanı'ma hem teşekkür ederim hem de hoş geldiniz" diyorum!



623 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Atatürkçü Öğretmenlerimiz Bunlar! - 09/07/2012
Güney Kıbrıs Rum Kesimi, sürekli aldatmakta olduğu AB'nin Dönem Başkanı oluşunu anlı, şanlı kutlarken "Atatürkçü" öğretmenlerimiz de oradaydı.
Bu öğretmenlerin yaptığını koyun sürüsüne çoban yapmaz! - 30/01/2012
KKTC'de son dönemde gerçekten ancak mizah öykülerinde okuyabileceğimiz ancak gerçek olduğu için de gülemeyeceğimiz olaylar olmakt
"Erkeksen Gel!" Kadına Karşı Şiddete Tavır Al - 20/11/2011
Adanalı olduğuma utandığım anlardır medyada "Adana bir kadın cinayeti" nedeniyle manşetleri doldurduğunda.
Başarısız Olan Politikacı Gider ve Bu Son Başarısıdır - 13/11/2011
Türkiye ve KKTC açısından baktığımızda maalesef hiç bir anlam ifade etmiyor yazımın başlığı.
Adanalı olmanın dayanılmaz zorluğu - 07/11/2011
Adana'lıyım. Eskiden gurur duyduran bu konum günümüzde neredeyse saklamak zorunda kaldığınız bir hale geldi.
Rumlar AB'yi Ruslarla aldatıyor - 12/10/2011
AB üyesi bir ülke düşünün. AB üyesi olarak özellikle ekonomik alanda AB içinde sıkı bir işbirliği zorunluluğu olması gerek mi?
Napolyon'un Napolyon'a yakışmayan kopyası Sarkozy - 09/10/2011
Napolyon ile tek bir benzerliği var. İkisi de kısa boylu.
Müslümanların Diktatörlüklerden Kurtuluşu'nu Kutlayalım - 29/08/2011
kutladığımı belirtmek isterim.
Egemen Bağış ve Avrupalı Sosyal demokratlar - 22/08/2011
Kendileri dışında partilerden bir çok milletvekilinin havaların da aşırı sıcak olması nedeniyle tatil yaptığı bir ortamda şimdiden 2014 Yerel Seçimlerine yönelik çalışmaları başlatmış durumdalar
 Devamı
AlışSatış
Dolar32.171532.3004
Euro34.902035.0419