VAHİT ŞAHİN
"Söyleyeceklerim var” adlı kitabında anılarını yazan Aytaç Durak, “İktidar gücünü ellerinde tutanlar, planlı, programlı, rasyonel çalışmayı pek istemezler. Öyle ki, kendi yandaşlarının günübirlik çıkarlarını daima önde tutarlar” dedi.
Durak, “Bana göre, gerek bürokraside gerekse siyasi hayatta dürüstlük, tarafsızlık ilkelerini öne alınarak siyasi ayrıcalık devlet masasına da, belediyeye de sokulmamalıdır. Halkın çıkarlarını önde tuttuğum için de her siyasi partiden seçim kazanmam kolay olmuştur” diye yazdı.
Yan sütunlardaki köşe yazısında konuyla ilgili bir anısını anlatan Durak şu ifadeleri kullandı:
“Bir defasında Vali ile birlikte, yanımızda bir milletvekili, ziyaret ettiğimiz Saimbeyli’den dönmek üzereydik. Zamanın Belediye Başkanı Hakkı KAYTANCI, yolcu edenlerin başında geliyordu. KAYTANCI, Vali’nin bir sorusu üzerine, arabaya binmek üzere olan milletvekilini göstererek “Kusura bakmasın bu defa da Aytaç Bey’i mebus seçeceğiz.” demişti. Askerliğimi yapmadığım için aday olamazdım ama seçmenleri etkileyebilirdim. Kuşku yok ki bu sözün arkasındaki neden, benim köylüyle olan diyalogum ve hizmete susamış köylere yol, su ve elektrik gibi en çok gereksinim duyulan hizmetleri fiilen götürmenin başında olmamdı.
Beni müdür yapan iktidar gücünün temsilcileri, artık bana ters çalışır olmuşlardı yine de. Belki de kaderim buydu. İnsan kaderini biraz da kendi çizermiş. Belediye başkanlık dönemlerimde de, benimle seçim kazanan partilerin yöneticileri, bir sonraki seçime doğru bana karşı tavır almışlardır. Bunun nedenini bugün daha net görüyorum.
İktidar gücünü ellerinde tutanlar, planlı, programlı, rasyonel çalışmayı pek istemezler. Öyle ki, kendi yandaşlarının günübirlik çıkarlarını daima önde tutarlar.
Bana göre, gerek bürokraside gerekse siyasi hayatta dürüstlük, tarafsızlık ilkelerini öne alınarak siyasi ayrıcalık devlet masasına da, belediyeye de sokulmamalıdır. Halkın çıkarlarını önde tuttuğum için de her siyasi partiden seçim kazanmam kolay olmuştur.
İşte böyle bir ortamda İktidarın 7 parlamenteri (2 bakan, 2 senatör ve 1’i teyzemin oğlu olan 3 milletvekili) birleşik imza koyarak benim tayin kararnamemi hazırlatıyorlar, ancak Adana Valisi imzalamayarak “Ben, Müdürümden memnunum.” diyordu.”
