Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam209
Toplam Ziyaret1684964

Kanunlar, isimleri belediyelerin vereceğini söylüyor. Meclis kararı olmadan yabancı isim konuldu.Karaisalı Belediye meclisini bu konuda göreve davet ediyoruz



5216 Sayılı Kanunun 7. maddesinin g bendi aynen şöyle:

g) Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımını sağlamak, kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak;  ilân ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek; meydan, bulvar, cadde, yol ve sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini gerçekleştirmek.

 

5393 Sayılı İlçe Belediyeleri Kanunun 81. maddesi ise şöyle diyor:

Ad verme, tanıtıcı amblem ve flama kullanımı

MADDE 81.- Cadde, sokak, meydan, park, tesis ve benzerlerine ad verilmesi ve beldeyi tanıtıcı amblem, flama ve benzerlerinin tespitine ilişkin kararlarda; belediye meclisinin üye tam sayısının salt çoğunluğu, bunların değiştirilmesine ilişkin kararlarda ise meclis üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun kararı aranır. Bu kararlar mülkî idare amirinin onayı ile yürürlüğe girer.”

Her iki kanun böyle derken, Su Battığı’na, Aytaç Durak tarafından yaptırılan Stada Arena adını koyan densizlere de Karamanoğlu Mehmet Bey’in yaşantısından bir kesit sunmak isteriz.

Karamanoğlu Mehmet Bey:
Karamanoğullarının üçüncü ve en büyük hükümdarıdır. Doğum tarihinin kesin olmamakla birlikte 1246 olduğu sanılmaktadır. Ölüm tarihi ise 1283′tür. Mehmet Bey Karamanoğulları’nın başına geçtiğinde, Anadolu’da Moğol hakimiyeti bulunmaktaydı. Karaman Bey’in ölümünden sonra, Anadolu Selçuklu Sultanı IV.Rüknettin Kılıçarslan, Karaman ülkesinin idaresini, vezirlerinden Hutenoğlu Bedrettin ibrahim’e vermiş; eski ülüş sistemini tanımadığını ilan etmişti. Daha çocuk yaşta olan Mehmet Bey ve kardeşleri de yakalanıp hapsedilmişti.

IV.Rukneddin Kılıçarslanın ölümü üzerine, yerine III.Gıyaseddin Keyhüsrev geçti. Mehmet Bey ve kardeşleri serbest bırakıldı.

Karamanoğlu Mehmet Bey, başa geçer geçmez, Selçuklulara cephe aldı. Üzerine gönderilen Moğol-Selçuk ordusunu, Göksu vadisinde mağlup etti. Güneye yönelip, Sahiller Emini Hoca Yunus ordusunu da yenerek egemenliğini sağlamlaştırdı. Daha sonra, Eşrefoğlu ve enteşe Türkmenlerini de yanına alarak Konya önlerine geldi. Konya’yı zaptederek Gıyaseddin Siyavuş’u Selçuklu tahtına geçirdi.

O sırada Selçuklular, edebi dil olarak Farsça’yı, devlet işlerinde ise Arapça’yı kullanıyorlardı. Halk ise bu iki dilin dışında, kendi öz dili olan Türkçe’yi kullanmayı sürdürüyordu.

Mehmet Bey, millet olarak yaşamanın ilk şartı olarak, dil birliğinin sağlanması gerektiğine inanıyordu.

Kendi dilini ve kültürünü hor gören, başka kültürlerin egemenliğine girmeyi yücelik sanan, bu yoz anlayışa tepki gösteriyordu. Konya’nın alınmasından sonra, 1277 tarihli ünlü fermanını yayınladı. Türkçeden başka bir dil konuşulmasını yasakladı. O’nun bu fermanı Anadolu’da uzun yıllar yankılanmış ve günümüze kadar gelmiştir.

Konya’yı yeniden ele geçiren Moğollar, Karamanoğulları üzerine yürüdüler. Küçük bir orduyla Moğollara karşı yiğitçe savaşan Mehmet Bey, kardeşleri Tanu ve Zekeriya ile birlikte şehit düştü.

Mehmet Bey askeri ve idari yönden bilgili ve yetenekli bir devlet adamı idi. Hayatı boyunca bilim ve sanat adamlarını etrafında toplamış, onlara büyük değer vermiştir.

KARAMANOĞLU MEHMET BEY ve FERMANI
Karamanoğlu Mehmet Bey’in, 13 Mayıs 1277′de, Türkçe’yi korumak amacıyla yayınladığı ünlü fermanını, herhangi bir ferman diye nitelendirmek, yanlış olsa gerektir. O dönemdeki Anadolu’nun durumunu kavramadan, fermanı değerlendirmek de, yine gerçeklere tam anlamıyla ulaşmamızı engeller.

XII.y.y. ve sonraları, Anadolu Selçukluları’nın hüküm sürdüğü; Anadolu Selçukluları Türk olmalarına rağmen, devletin her alanında İran hakimiyetinin apaçık görüldüğü ve Türklüğün değerlerinin, devlet eliyle unutturulmaya yüz tuttuğu yıllardır. İşte bu dönemde Karamanlılar, Anadolu’da, dil alanında değil; Türk değerlerinin yaşatılması için, her alanda, büyük mücadeleler vermişlerdir.

1238′de Selçuklular’ın İranlaşması karşısında, Karamanlıların atası Nure Sofi’nin de katıldığı; Türklüğün savunması denilebilecek, Kırşehir’in Maliya Ovası’nda gerçekleşen savaş; Karamanoğulları’nın Anadolu’da verdikleri mücadelelerin, koltuk kavgası değil; Türk değerlerinin korunması olduğunun en açık delili sayılabilir.

Karamanoğlu Mehmet Bey de, atası Nure Sofi gibi, Anadolu’da, Türklüğün, Türk değerlerinin mücadelesini vermiştir. 1277′de yayınladığı fermanın özünde, bir milletin birlik beraberliğinin ilk adımının, dil birliği olduğu gerçeği vurgulanmaktadır.

Orta Asya’dan Anadolu’ya göçen, burada devlet ve beylikler kuran Türk boylarının, başka millellerin değerlerini kabullenip, kendi öz yapılarını terk etmeye yöneldikleri ve bu yönelişi adeta marifet saydıkları bir dönemde, sadece Karamanoğulları’nın, Türk değerlerine bağlı kalma savaşı vermeleri ve Karamanoğlu Mehmet Bey’in bu gerçeği, tarih sayfalarına, fermanıyla kazıması, Anadolu Türk tarihinin en önemli adımlarındandır.”

 

 



1005 kez okundu

Yorumlar

     30/07/2013 17:52

Kızıldağda düzenlenen köyler arası maç turnuvası için kimler sponsor oldu?bu sponsorlardan ne kadar paralar toplandı?(her birisi için 1000 tl diyorlar enaz).Tatlıcı köse nin maddi manevi katkısı ne oldu?Bu toplanan paralar ne karşılığı toplandı?Toplanan paralar nerede?Yapılan harcamaların ayrıntılı tek tek söyleyebilir misiniz?Kimlere ne kadar verildi?O paralardan pirzolalar yendimi?yendi ise kimler yedi?Topla ödüller ne kadar?Bütün bu soruları kimsey töhmet altında bırakmadan sormak hakkımız dimi?hadi o zaman tek tek cevaplayınız.
Misafir - spor analizcisi

     30/07/2013 17:27

slm,nbr.by,cüüz gibi kelimeleri benimseyen bir kuşağın arenayı da benimsemesi gayet doğal
Misafir - lobici

     30/07/2013 17:57

yavan konular olunca durmadan yorum yazan,ekmeği maaşı olunca gözyaşı döken bir toplum,dil söz konusu olunca daha fazla yorum üretmeli sanki
Misafir - lobici

Su battığı Hidrojen;su çıktığı karbondioksit     30/07/2013 14:18

İki mikrofonla,göbek havasıyla,onu bunu taklit etmekle ilçede söz sahibi olmakla,kumarı özendirici başlık açmakla Şöhret olunmaz.Olsa olsa,sonradan görme olursunuz.
Misafir - Müşkülpesent Kebapçı

     30/07/2013 10:10

koca bir ilçe birilerinin elinde maskara oldu.
Misafir - celal hoca

o densiz ünaldı     30/07/2013 10:23

Kim bu densiz diye sormuşlar. Bunu bilmeyecek ne var.Biri Uğur Ünaldı,diğeri kardeşi Mustafa Ünaldı.
Misafir - MEHMET

     30/07/2013 09:43

dil kimliktir,dil kültürdür,dil servettir,dil hayattır.bir ananın yavrusunu koruduğu kadar korunmalıdır dil.
Misafir - yayla

dilim     30/07/2013 09:45

değerli yazar,konuya gösterdiğiniz hassasiyet bizleri son derece umutlandırdı.herkesin öldürmek için bir balta salladığı güzel dilimize sahip çıkan birilerinin olması çok güzel.sonsuz teşekkürler.
Misafir - birbilen

     29/07/2013 17:23

PEGAMBERİMİZ HZ MUHAMMET 'KİŞİLER LAYIK OLDUKLARIYLA İDARE EDİLİR OĞLUM NE OYUNDA OYNAŞTASIN FATİHİN İSTANBULU FETH ETTİĞİ YAŞTASIN.KIZIM NE OYUNDA OYNAŞTASIN SEN DE FATİHLER DOĞURACAK YAŞTASIN..SİZLER HER KONUDA DUYARLI OLMAK ZORUNDASINIZ.MAÇTA TEPKİNİZİ KOYAR OLAYI BİTİRSİNİZ.
Misafir - ÖZİŞ

Millet de densiz ve mankurt biter mi?     29/07/2013 16:35

Türkçe'de o kadar güzel kelime varken mankurtluğa soyunup,yabancı hayranlığıyla arena kelimesini benimseyenleri Kızıldağ'ın tosunları süser.Milliyetçlik çok boyutlu bir kavram beyler.kısa donla,parmak işaretleriyle,kıl uzatmakla,iftarda yemek yeme rekoruyla,kara derili koltuğa foşşuk diye oturmakla,mikrofon deliliğiyle,Cuma namazına makam aracıyla gitmekle,Kızıldağ kiraz güzeli olmakla,tepsidekiler benim olsun demekle Karaisalı'ya hizmet edilmez.Türkçe giderse herşey gider.Akşam iftarı nerde yapıyorsunuz bu arada?Evinizde yapın bu akşamda iftarı,evin yolunu unuttunuz siyasetçilik öğreneceğiz diye.
Misafir - Yahşi GERÇEK

AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351