"Evet ciddi bir gurupla çalışıyorum, üniversiteden hocalar, STK'lardan arkadaşlar, gazeteciler var, projeler hazırlanıyor zaman zaman bunları kamuoyu ile paylaşacağım."

ADANA "SEÇİLMİŞLER KRİZİ" YAŞIYOR

CHP'nin yüksek sesli Meclis Üyesi Sıtkı Özer, Adana Haber Gazetesi Muhabiri Aliye Gültekin'e, Adana Büyükşehir belediye Başkanlığını açıkladı.

Adana haberde yayınlanan röportajı aynen yayınlıyoruz:

"CHP'nin yüksek sesli Meclis Üyesi Sıtkı Özer,Adana'da seçilmişler krizi yaşanmasından şikayetçi. Halkın oylarıyla seçilmiş meşru Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın bir an önce görevine iade edilmesini isteyen Özer, Büyükşehir'de yaşanan başıboşluğu da otorite eksikliğine bağlıyor. Özer, MHP ve CHP'nin oylarıyla Başkan Vekili seçilen Zihni Aldırmaz'ın, bu iki partiye verdiği hizmet sözünü tutmadığını, bu nedenle de mecliste yalnızlaşarak desteğini kabyettiğini belirtiyor.

MECLİS ÜYELERİ RESMEN KULLANILIYOR

Açıklamalarına Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz'ın 'Ortak Akıl, Ortak Başarı' söyleminden dem vurarak devam eden  Özer," Hani 'Ortak Akıl' falan diyorlar ya asla öyle bir şey yok. Kendiliklerinden bir şeyleri yapıp, ortaya çıkarıyorlar. Sözüm ona bizi de ortak aklın bir tarafına yerleştirmeye çalışıyorlar. Açık söylüyorum biz resmen kulanıyoruz. Gelinen noktada bir iki kişinin dışında kimse, Sn. Aldırmaz'a artık güvenmiyor" yorumunda bulunuyor.

ONLARDAN TALEBİ OLAN HAYSİYETSİZDİR

Bekir Sıtkı Özer, kullandığı sert üslubun özellikle Altın Koza'daki görev süresinin bitimiyle ilişkilendirilmesine ise oldukça ağır yanıt veriyor:" Bana verilen görevi layıkıyla yerine getirdim ve bitti. Teftiş Kurulu'nun yaptığı inceleme raporunda dönemimize ait en ufak bir sıkıntılı durum yok. Açık söylemeliyim benim ne Aldırmaz'dan, ne de diğer Belediye Başkanlarından kişisel tek bir isteğim, olmadı. Bunlardan en ufak isteği olan şerefsiz, haysiyetsiz, namussuzdur."

BÜYÜKŞEHİR ADAYLIĞINA HAZIRLANIYORUM

Açık sözlülüğüyle bilinen CHP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Bekir Sıtkı Özer, yerel seçimlerle ilgili niyetini de açıkladı. Parti kamuoyundan ve vatandaştan yoğun ilgi gördüğünü dile getiren Özer, şöyle devam etti"Partim uygun görürse evet adayım.1973 yılından beri siyasetin içindeyim, partinin en eski üyelerindenim, parti kamuoyu da beni gayet iyi bilir.Bayramlaşmada gösterilen yoğun ve sıcak ilgi beni sevindirdi. Kurduğum bir ekiple seçim çalışmalarına başladım."

CHP Belediye Meclis Üyesi, seçim çalışmalarına şimdiden başladı Özer Büyükşehir'e talip

Aliye Gültekin'in 'Konuk Odası'na kendi evinde misafir olan CHP'nin yüksek sesli Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Bekir Sıtkı Özer, Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığını resmen açıkladı. Özer,"1973 yılından beri siyasetin içindeyim, partinin en eski üyelerindenim, parti kamuoyu beni gayet iyi bilir ve sever, yoğun da ilgi görüyorum, partim uygun görürse Büyükşehir'i yönetmeyi istiyorum" dedi.

Aliye Gültekin:Belediye Meclis kürsüsünü en yoğun kullanan üyelerdensiniz. Bu kadar yoğun şekilde sesinizin yükselmesi bu bir tarz mı yoksa adaylık beklentisi mi?

Bekir Sıtkı Özer: Ben 1973 yılından beri siyasetin içindeyim, erkek lisesinden mezun olduktan hemen sonra CHP gençlik kolarına kaydımı yaptırdım ve o gün bugünden beri siyasetin içindeyim. Ayrıca siyasetin yoğun konuşulduğu, tartışıldığı ailede büyüdüm, rahmetli babam döneminde evimiz siyasetin en çalkantılı dönemlerinde siyasilekin uğrak yeri olurdu.O yüzden de siyaset benim vazgeçemediğim tuttularımdan oldu. Halkın sorunlarını çözmek, dertlerini paylaşmak gerçekten beni çok mutlu ediyor. Ben halkın çok rahat ulaşıp, sorunlarını meclis kürsüsünden rahatlıkla anlatabilen bir meclis üyesiyim.Kimi zaman yakın buldukları için, kimi zaman sorunlarının takipçiliğini sonuna kadar yaptığım içindir. Geçen bir lokantada Hüsnü Karadeli arkadaşımla otururken masadan biri mektup uzatıp 'Siz bu konuyu mecliste çok rahat gündeme getirirsiniz' talebini iletti. Örneğin bicibiciciler beni bulur, kocavezir iş merkezi sakinleri bana yakınır, Vedat Dalakoy Hal Kompleksi esnafı derdini bana iletir, belediye taşeron işçileri bana gelir...Bizde elimizden geldiğince sorunları çözme yoluna gideriz. Adana seçilmişler krizi yaşıyor. Çünkü, bizde aday olanlar seçim sürecine kadardır. Ha ben şunu isterdim; 2 yılı aşkındır görev alan Zihni bey kent dinamikleri, yöneticilerini, STK'ları 15 günde bir, 20 ayda bir olmadı ayda bir toplayıp sorunları masaya yatırıp, karşılıklı çözüm bulma arayışına girmeliydi. Ama gelin görün ki insanların dertlerini anlatacak bir muhattap yok ortada.

Aliye Gültekin: Özellikle son zamanlarda tansiyonu bir hayli yükselen belediye meclis oturumlarındaki gerginliğin, bu denli zirve yapmasının sebebi nedir?

Bekir Sıtkı Özer: Zihni beyin seçim sürecini hatırlayalım.Biliyorsunuz ki CHP son iki tura kalmadı ama MH'nin adayı olan Aldırmaz'ı destekleme kararı aldı. Aldırmaz MHP ve CHP grubuyla ortak yaptığı toplantıda  sorunları beraber tartışıp çözeceğini dile getirip bize olumlu derli toplu bir tablo çizdi. Fakat süreç içinde o söylediklerininin tamamamen tersini yapmaya başladı.O toplantıda AK Parti iktidarı olduğunu, belediyenin metro gibi bir çok sorunlarının bulunduğunu, AK Parti gurubunun da bu işin içine dahil edilmesini önerdim. Malesef Zihni bey her gurubu farklı yorumlayarak sözüm ona elde tutma yönlendirme mantığıyla hareket etti. Süreç içinde herkes Zihni beyin düşüncelerini, ne yapmak istediğini anladı, Bu yüzdendir ki Zihni bey mecliste şu an yalnızları oynuyor, bir güven bunalımı yaşıyor.Bunu da kolay kolay aşamaz. Zihni beyin söyledikleri ile yaptıkları arasında çok büyük tezatlıklar var, gelinen nokta çok üçücü, Adana için çok üzücü...

Aliye Gültekin: Geçenlerdeki oturumlarda niçin Aytaç Durak'ın geri dönmesi gerektiği çağrısını yaptınız?

Bekir Sıtkı Özer:Galiba dünyanın hiç bir yerinde bir soruşturma bu kadar uzun sürmez.Bunu söylerken Durak'ın kenti çok iyi yönettiğinden dem vurmuyorum. Durak öyle yada böyle seçilmiş biriydi yani bu kadar uzun süren bir soruşturma olmamalı. Bulabileceğiniz herşeyi buldunuz yada yine bulabilirsiniz daha neyi bekliyorsunuz. Şunun altını özellikle çizmeliyim ki, Durak ile mahkemeliğim ve ona kişisel olarak hakkımı asla helal etmiyorum. Hatırlayın Levent Özveren'in oteli Mavi Sürmeli'nin karşısında kurduğu kamera kayıtlarını.Kurduğu kumpasla bundan nasıl bir çıkar elde edeceğini doğrusu bende merak ediyorum. Allah'ın büyüklüğüne bakın  elinde patladı bombalar.. Oysa aylar önce bunlar yaşanmadan Levent Özveren ile birlikte kendisini uyarmıştık, iyiye gitmediğini bazı şeylere artık neşter vurulması gerektiğini söylemiştik. Benim kendisiyle mahkeme sürecim farklı, hakkımı sonuna kadar arayacağım. Ama bu kadar uzun soruşturma ve görevden uzaklaştırma ne hukuka, ne adelete uygun. Bir an önce göreve iade edilmesini istiyorum...

Aliye Gültekin: Bunu en çok ne için arzu ediyorsunuz? Durak dönemini yaşadınız, Sn. Aldırmaz dönemini de yaşıyorsunuz...Peki ne değişti?

Bekir Sıtkı Özer: Şimdi çok daha büyük laçkalaşmışlık var. Her gün müdür ve imza yetkileri değişiyor, bir bölümü zaten imza atmaktan korkuyor. Herkesin imza atmakdan korktuğu bir yapıda, Adana'nın sorunlarının çözülmesini nasıl beklersiniz. Herkes sorununu birbirinin üzerine atmaya çalışıyor.Ama Aytaç Durak'ın belediyesi buna göre biraz daha ciddi bir belediyeydi.

Aliye Gültekin: Bundan sonraki süreç meclis ve üyeleri için nasıl işleyecek?

Bekir Sıtkı Özer: Zihni beyin bu ilişkileri artık düzelteceğine inanmıyorum. Kafasına bir şey koymuş hangi partiden aday olacağını bilmeden her tarafa mavi boncuk dağıtıyor, şehrin çeşitli yerlerine dev birlbordlar oluşturarak akıl almaz reklamlar yapıyor. Aytaç Durak bu kadar reklam yapmıyordu.Mecliste bir espiri yapmıştım,hane Türkiye'nin her yerini gezen Altın Koza tırımız var ya. Bende ona istaneden bizim artık Cumhurbaşkanı adayımız Zihni Aldırmaz dedim. Doğrusunu isterseniz 2 yıl öncesinden Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlanır ama ben mevcut partilerin benim tanıdığı, gördüğüm Zihni Aldırmaz'ı aday yapacaklarını sanmıyorum. Ama partilerdeki sistem de liderleri iki dudağı arasında olduğu için belli de olmaz. Aday olur belki ama hiç kazanma şansı olmaz.

Çok net anket sonuçları var elimizde, bir şirket tanınabilirlik oranını ölçüyor, çok cüzi rakamlar ortaya çıkıyor, o da reklam kampanyalarını seçiyor. Dikkat ederseniz ramazan bayramını kutluyor, mezarlıklarda meftaları dualarla yolcu ediyor, Saimbeyli, Tufanbeyli ile kucaklıyor ama işin garip tarafı Adana'nın sorunları ile kucaklaşamıyor. Gece Ziyapaşa bulvarındaki yol çalışmasını yerinde inceliyor gerçekten muhteşem ama Atatürk caddesine gitmiyor, bir  kocavezir iş pazarına uğramıyor, hal esnafını görmüyor, zabıtaları seyyarcıların üstüne salıyor ama o seyyarcıların sorunu nedir demiyor. 1984'den beri belediye bunlara yer vermemiş,bu insanlar ne yapacak hırsızlık mı? Zabıtayla ilgili de konuşmuştum ciddi psikolojik desteğe ihtiyaçları var. Maalesef esnafı PKK sanıyor. Aldırmaz bunlarla kucaklaşmıyor ama Kızkalesi, Anamurdaki halkla kucaklaşmayı kendine çok daha uygun görüyor.

Aliye Gültekin: Peki sizinle ilgili de bazı eleştiriler gündemde. Kimisi son zamanlardaki çıkışınızı bir beklentiye, kimisi de Altın Koza'daki görev sürenizin bitimine bağlıyor. Altın Koza'dan sonramı böyle bir uslüp seçtiniz gerçekten?

Bekir Sıtkı Özer: Bakın Aliye hanım açık ve net söylüyorum ki ben Altın Koza'dan ayrıldıktan hemen sonra ilhesapların incelenmesini talep ettim, Teftiş Kurulu'nun yaptığı inceleme raporu elimde, bizim dönemimizle ilgili en ufak bir şey olmadığı da ortada. Onu bırakın şu anki yemek, benzin gibi basit harcamalara bakın. O dönem böyle bir teklif geldiğinde partime danıştım, Önder Sav'ın Genel Sekreter olduğu süreçti. Kendisi böyle bir teklif geldiyse görev alabilirsiniz demişti, bizde aldık görevimizi yaptık. Açık söyleyim benim Ne Aldırmaz'dan, ne diger ilçe Belediye Başkanlarından en basiti partili Belediye Başkanım Yıldıray Arıkan'dan kişisel tek bir isteğim, beklentim olmadı aksini çıkıp söylen olursaben siyaseti bırakırım. Yönetimlerden çekilin dediler biz de çekilldik biz çekildikten sonra şirketler iyi mi yönetildi? iyi yönetilmediği ortada. İşte parkmetre olayı, mecliste gündeme taşıdım, gazetenizinde çok büyük gazetecilik örneği gösterdiği İntelli ile ilgili benim ne beklentim olabilir? İşte çıkıp diyorlar ki,'buna vermedik sesi o yüzden çıkıyor..' Bunu namuslu adam çıkıp sormalı, bunlardan en ufak isteği olan şerefsiz, haysiyetsiz, namussuzdur. Bunlardan ne isteyim ki ben yada ne isteyebilirim ki?İşte bir kızımı kullandılar AB Fahri Danışmanlığı sürecinde. Kızım henüz öğrenci, fahri yardımcılık yapıyor 'Yok efendim oda verildi gibi bir çok dedikodu. Şimdi AB ile ilgili projelerde gelinen noktaya bir bakın.. Basının bir bölümü de işi sulandırmaya çalışıyor iyi gazetecilik yapanların yanında, farklı amaçlı gazetecilik yapanlar da var. Neymiş, 'Bunu istedi de olmadı..' Ya bu makam babamın şirketi değil ki, bugün ben varım, yarın başkası... Bakın İntelli sorununu dile getirdim cebime para mı girdi? 876 araçlık yere 29 bin lira veriyorlardı aylık, şimdi 542 araçlık yere 100 bin lira para ödüyorlar. Kim kazandı? Adana belediyesi, Adana halkı kazandı.

Aliye Gültekin: Anlattıklarınızdan Büyükşehir adaylığı düşündüğünüz ortaya çıkıyor?

Bekirt Sıtkı Özer: Evet partim ön seçim yapıp uygun görürse aday olmayı düşünüyorum.Dediğim gibi 1973 yılından beri siyasetin içindeyim, partinin en eski üyelerindenim, parti kamuoyu beni gayet iyi bilir. Bakmayın benim öyle kavgacı olduğuma haklı olduğum konularda kavgacıyımdır... Geçenlerde 20'li yaşlardaki şehidimizin aile dramını izleyince kahroldum, şehit babasının ayağındaki o yırtık ayakkabı, yine Foça patlamasında şehit düşen askerin öyküsü. Bir tarafta Geçimini hurdacılıkla sağlayan, iki çocuğunu barakaya bırakıp vatan görevine giden şehit, diğer yanda belediyeleri yamalayan, talana çeviren adamlar var, siz buna isyan etmezmisiniz? Bu arada yeri gelmişken Gaziantep'teki kahve saldırıyı da kınıyor,hayatını kaybedenlere başsağlığı, hayatta kalma mücadelesi veren masum kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.

Adaylığım uygun görülürse adayım. Ki o desteğide görüyorum parti kamuoyu ve insanlardan, özellikle parti binasındaki bayramlaşma törenindeki ilgi beni çok sevindirdi. Tek başıma hareket etmeyeceğim toplumun her kesiminin görüşlerini de alarak ilerleyeceğim.

Belediye başkanlığını iyi bir orkestra şefine benzetiyorum. Orkestranın içinde bütün aletler olacak nefesliler, vurmalı sazlar hepsi olacak siz onları uyumlu bir şekilde idare edeceksiniz, akıl akıldan üstündür diyerek kenti beraber yöneteceksiniz. Bir Eskişehir Yılmaz Büyükerşen, Kartal ve Şişli Belediye Başkanları örneklerine bakın, bir de Adana'ya.

Aliye Gültekin: Şimdiden adaylık hazırlıklarına başladınız o zaman?

Bekir Sıtkı Özer: Evet ciddi bir gurupla çalışıyorum, üniversiteden hocalar, STK'lardan arkadaşlar, gazeteciler var, projeler hazırlanıyor zaman zaman bunları kamuoyu ile paylaşacağım. Mesela bir Cumhuriyet un fabrikasını Gençlik Merkezi'ne dönüştürme projem var Eksişehir'den görüp esinlenmiştim, yeni Üniversitemiz buna sahip çıkmış sevindim. Adana'da bir çok şey es geçiliyor, ciddi projelerin üzerine gidilmiyor oysa yapılacak o kadar güzel projeler işler var ki sadece makyaj belediyeciği ile avutuluyoruz. Festival ile ilgili güzel düşünceler var Kentsel dönüşümü bu haliyle değil farklı şekilde düşünmek lazım zaten bu haliyle ne Adana'ya fayda sağlar, ne de bu yapılabilinir. Şunun altınıçiziyorum; çok iyi projeler var ama tek engel Adana'nın kaynak sorunu. Lütfen belediyenin kaynaklarını daha fazla çarçur etmesinler, çalıp çırpmasınlar. O zaman Adana adam gibi yönetilir...

Yorumlar