MUSTAFA EMRE TANITILDI

Adana’nın yetiştirdiği yazıncılardan Mustafa Emre 24.05.2024 günü, Adana Ticaret Orası Kısacıkzade Konağı’nda, Deniz Abik, Bedri Aydoğan, Çetin Derdiyok, İlhan Kemal, Mustafa Günay, Nisa Leyla; Çukurova Üniversitesi Türkoloji, Araştırmaları Merkezi Kültür Evi Etkinlikleri kapsamında tanıtıldı.

Mustafa Emre, Adana’da ve Türkiye’de, hatta yurt dışında tanınan bilinen şair yazarlardandır.

1959’da Adana’da doğdu. AÜ İşletme Fakültesini bitirdi. Özel ve kamu kurumlarında çalıştı. Tiyatroculuk, gazetecilik, yayıncılık yaptı. Birçok gazete ve dergilerde sanat ürünleri yayınlandı. Şiir, öykü ödülleri aldı. Akdeniz, Turunç, Çıkrık dergilerini çıkardı. Özlemin İkinci Sesi, Göçebe Bulut, Ağır Yolcu, Sevginin Günlüğü, Can Buğusu (şiir);  Geçmişten Geleceğe (2 Cilt-şiir antoloji); Çukurova Şairleri (Şiir antoloji; Yer yüzü Şiirleri (Seçki); Barış Emeği, Gerçeğin Gölgesinde (Öykü); Adana’nın Yüreği Karasoku ( Adana-Mah. Tanıtımı).

Şiir üzerinde duruldu. Şiirin belirgin bir tanımı yok, sevgidir, devrimdir, yücedir, yüksektir. Ne kadar şair varsa o kadar tanımı vardır... denildi.

Denebilir ki şiirin tanımı kişiye özeldir…

Şiir görünmez yaşanır…

Mustafa Emre de şiir gibi yaşıyor. Belki de Adana’da şiirini yaşayan tek şairdir. Çocuk ruhuyla yazar, düzenli yayınlar…

Çocuk edebiyatında yerini alır! Bu konuda özgün veriler üretmiştir. Konuya ilişkin öykü kitapları var.

Kimi yazarlar şairin kitapları, edebiyat anlayışı üzerine yazmışlar, tanıtmışlardır. Araştırmacı yönü ağır basan yazardır; köşede bucakta kalmış yazarları, şairleri öne çıkarmıştır.

Yaşadığı kenti iyi bilir, yazarları şairleri tanır, tanıtır. Konuyu içeren Geçmişten Geleceğe Çukurova’da Şiir;  Dünden Bugüne Çukurova Şiirleri Antolojisi yayınlamıştır.

Biz onunla hep şiir, edebiyat konuşurduk. Karacaoğlan, sinema, tiyatro günleri düzenlerdik. Çukurova’da edebiyata bir canlılık gelirdi! Şairleri, yazarları, sinema-tiyatro oyuncularını tanırdık. Bunların içinde, Sait Faik, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Muzaffer İzgü, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Faruk Nafiz Çamlıbel… öne çıkardı.

Edibiyatın özünü betimler, benimserdik. Gazetelerde sanat sayfası, TV’lerde sanat söyleşileri düzenleyerek edebiyatımıza yeni-güzel şeyler kazandırdı.

Şiirlerinden birkaç örnek sunalım:

“Birkaç kara elmas/ yanar karanlıklarımda/ Basarım yüreğime/ Yanar büyürüm/…”

Evet hep kara elmasla büyümedik mi? Toprak ve kara elmas özümüz bizim.

 “Bir çift gül/ Tenle can/ canla canan/ İki sevdadır gönül/…/ Toprak azalmıştı/ Bir avuç kalmıştı güneş/ Sürdüm atımı dağlara/ Kanamıştı yaşam/…”

Şiir bütün sanatların özüdür,

Şiirsiz yaşanmaz…

                                                                               04.06.2024, Adana