Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam463
Toplam Ziyaret1685218

YAZAR DELİKOCA, “ADANA’DAKİ ERMENİ MEZALİMİ AĞITLARDA YAŞIYOR”

Delikoca, son günlerde yeniden gündeme getirilen sözde Ermeni soykırımı iddialarına “Milli Kahraman İbo Osman” adlı eserinde yer alan ağıtlar ve 1919-1921 yılları arasında Fransız işgali altında Ermeni Kamavorlar tarafından Türk milletine karşı yapıl

Haber: Vahit Şahin
Adanalı Yazar Yusuf Delikoca, 1920 yılında Ermenilerin Adanalılara yaptığı mezalimlerin bir ispatı olarak, o dönemde söylenen ağıtların bugünlere kadar geldiğini hatırlattı. Delikoca, “100 yıldır yüreklerimiz yanıyor. 1919 yılında 100 binden fazla ermeni, Çukurova'yı istila edip Fransız işgali altındaki Adana’da binlerce masum Türk’ü katletti” dedi.
Yaklaşık 20 yıldır Adana ve çevresinde araştırmalar yaparak Milli Mücadele üzerine 10 kitap yazan Araştırmacı Yazar Yusuf Delikoca, son günlerde yeniden gündeme getirilen sözde Ermeni soykırımı iddialarına “Milli Kahraman İbo Osman” adlı eserinde yer alan ağıtlar ve 1919-1921 yılları arasında Fransız işgali altında Ermeni Kamavorlar tarafından Türk milletine karşı yapılan katliamlarla cevap verdi.
Çukurova’da neredeyse her evden bir ailenin ferdinin Ermeni katliamına maruz kaldığını aktaran Yusuf Delikoca, Adana’nın Çakalkuyusu köyünden Celal Çelik'in söylediği ağıdın yüzyıl sonra bile yürekleri yaktığını söyleyerek açıklamasına şöyle devam etti:
“1920 yılının Haziran ve Temmuz ayları Fransız işgalinin en kara günleriydi. Türk bayrağının asılması yasaklanmış, Adana merkez mahallelerinde Osmanlı yönetiminin pasifliğini fırsat bilen Ermeni örgütleri eşkıya düzeni kurmuşlar, katliam, yağma ve soygun yapmışlardır. Osmanlı arşiv kayıtlarına geçen Camili köyü, İncirlik ve Kahyaoğlu Çiftliği’nde büyük bir katliam yaşamış olan Adanalılar, öz yurtlarında mazlum durumuna düşmüş, evlerini barklarını terk ederek zulüm ve ölümden kurtulup Kuvayı Milliye’ye destek olmak için Toroslara doğru göç etmişlerdir. Göç yolunda Ermeni çetelerine kurban olmamak için İbo Osman ve mücahitleri gibi Kuvayı Milliyecileri kurtuluşun umudu olarak görmüşlerdir. Kaç Kaç” denilen bu olay yüzyılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen unutulmadı. 10 Temmuz ne kara gündü \ Obalar göçtü, ocaklar söndü” başlayan feryatlar, “Kaç Kaç'a giderken yastığım kaldı / İğneden ipliğe Fransız aldı” diyerek devam etti. Ve yaşananların unutulmaması için ağıtları söylemeye devam ettiler. Kozan, Saimbeyli ve daha birçok bölgede işgal altında yaşanan acı günlerin hikâyeleri ve ağıtları halen söylenmektedir.”
1920 yılında yaşanan katliamlara ve Kaç Kaç’a tanık olan Çakalkuyusu köyünden Fadime Çelik’in o günlerde söylenen ağıtları hiçbir zaman unutmadığını kaydeden Yusuf Delikoca, “Onun oğullarına yazdırdığı ağıt katliamların ardından yıllarca söylendi ve gelecek nesillere hatıra kaldı. Bebekli, çocuk, kadın ve ihtiyar demeden hunharca masum insanların katledildiği ağıtlarda anlatıldı” diye konuştu.

Çakalkuyusu köyünden Fadime Çelik’in çocuklarına aktardığı ağıt ise şöyle:

Adana’dan yürüdüler
Yenice’yi bürüdüler
Ne diyeyim anam bacım
Küçük büyük demediler
İp takıp da sürüdüler.

Olur mu ola, olur mu ola?
Yollarına efsun vursam
İbo Osman gelir mi ola?

Çukurova’yı bir sis bürüdü
Akan sular sessize büründü
Ne kız kaldı ne bebek, hepsi öldü
Söyleyin İbo Osman’a
Durmasın, gelsin Kahyaoğlu’na.

Tüfeğin sesine millet uyandı
Kadını erkeği bir odaya atıldı
Yeşiloba al kanlara boyandı
Söyleyin İbo Osman’a
Durmasın, gelsin Kahyaoğlu’na.

179 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351