Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam616
Toplam Ziyaret1668258

ÇGC BASIN ÖDÜLLERİ DÜŞÜNCELERİM

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC)’nin yıllık olağan basın ödülleri töreni vardı.(Haber:M. Demirel Babacanoğlu)



Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC)’nin yıllık olağan basın ödülleri töreni vardı.Gazetemiz İlkhaber Yazı İşleri Müdüresi Sureyya Uri benim de gelmemi istedi. Akşam 19’da ÇGC’nde başlayacaktı tören Gazetemiz çalışanlarından Emre Ekici mansiyon ödülü kazanmıştı.

27.12.2019 günü akşam saatleriydi, Emre, bizi otomobiline bindirdi götürdü. Başta cemiyet Başkanı Cafer Esendemir olmak üzere, ünlü ünsüz gazeteciler, kurum başkanları, siyasiler oradaydı. İlk kez katılıyordum böyle bir törene. Sözcü gazetesinin ünlü köşe yazarı Yılmaz Özdil de davetliydi. Bir masaya oturduk. Sayın Özdil konuşuyordu. Yaşamöyküsünü, gazeteciliğini anlattı. Ona göre gazeteci, gazetenin mutfağında yetişmeliydi. Ancak burada gazetenin girdisini çıktısını öğrenebilirdi. Uzun yıllar muhabirlik yaptığını söyledi. Ordan burdan tepeden inmeyle gazeteci olunmazdı…
İster istemez kendimi düşünmeye başladım, gazete mutfağından, muhabirlikten geçmedim. Düziçi Köy Enstitüsü süreri olan İlköğretmen Okulu’nda öğrenim görürken gazetecilik eğitimi almıştım. Birinci dönemde Erkin duvar gazetesinin yayıncısı yöneticisi oldum. İkinci döneme geçince Ocak duvar gazetesinin yöneticiliğini yaptım.
Arkadaşlarla birlikte, okulun bültenini çıkardık. Burada okul haberlerini, öğrenci şiirlerini, öykülerini, anılarını, gezi yazılarını, röportajlarını yayınlıyorduk. Okula Aşık Davut Sulari gelmişti, onunla röportaj yaptım. Okul yöneticileriyle de söyleşiler gerçekleşkirdim. Erkin duvar gazetesinde yayınladım… Dergilerde, gazetelerde birçok yazım yayınlandı…
1978 yılının sonlarında Adana’nın Karşıyaka İlkokulu’na atanmıştım. Gazetelerde çalışan, edebiyatla uğraşan arkadaşlarla tanıştım. 1980 yılı 12 Eylül darbesi olmuştu.
Kılıcının arkası önü kesiyordu. 1983’de seçim oldu, hava yumuşadı, yarı olağan yaşama geçildi. Bu sırada gazetecilik, dergicilik alanında hızlanma oldu.
Arkadaşlardan bazıları gazetelerde sanat sayfaları yapıyordu. Yazılarımızı buraya gönderiyorduk. Sansürden geçerek yayınlanıyordu. Düşün, Akdeniz dergileri çıktı o sıralar… Dergiler gazeteler elimizde, Atatürk Parkı’nda karşılıklı iki birahane vardı.
Gittik, oturduk bir masaya meşrubat içeceğiz, edebiyat konuşacağız. Sıkıyönetimin emri ayrı ayrı oturacaksınız dediler. Kalktık…
Aramızda sinemacı olanlar da vardı. At filmi’ni getirtmişlerdi. Yöneticiler bundan hoşlanmadılar. Karacaoğlan şiir dinletisi yapacaktık. Karacoğlan’ın “Kara gündür gelir geçer/ Gamlanma gönül gamlanma/...” şiirini görünce izin vermediler…
Resim sanatına daha çok özgürlük tanıyorlardı. Varsa yoksa resim sergileri açılıyordu.
Oralarda buluşup görüşüyorduk…
1984 Yılıydı, Yeni Adana gazetesinde “Gençlerle Sanat Edebiyat” sayfası yapmaya başladım. Sanat haberleri, sanat ürünlerini yayınlıyordum. Sayfamın düzenini de kendim yapıyordum. Öyle oldu ki, sayfam bütün Türkiye’de aranır konuma geldi. O zamanlar harfler elle diziliyordu. Kimi kez yanlışlarıyla çıkıyordu yazılar. Şikayetler gelmeye başladı bana. Öyleyse sayfayı yapmaktan vazgeçeyim dedim. Amman haaaa dediler, nerede yazacağız biz? Benim gazetecilik mutfağım da bura oldu. Gazeteciliği, daha da geliştirmiş öğrenmiştim ama, öğretmen olduğum için gazetecilik ünvanı alamıyordum.
Beş yıl çalıştıktan sonra gazeteden kendi isteğimle ayrıldım Yarı gazete olan “Güney Dergi”ye geçtim. Daha sonra da “Hürsöz, Güney Ekstra, Klas” gazetelerinde sayfa  yapmaya başladım… Sonra da, sarayla, Güney Haber, Güney Medya, Karaisalı, Ekspres gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Karaisalıhaber, İstanbul Sanat Magazin (İnternet); İlkhaber gazetelerinde köşe yazarlığım sürüyor. Adana dışında, “Gaziantep’te Bugün, Sivas’ta Yeni Ülke, İstanbul’da Düşün, Antalya’da Antalya, Cumhuriyet gazetelerinde de yazılar yazdım… 212 sayılı yasaya uygun olmadığım için gazeteci olamadım. Kendime de hiçbir yerde, hiçbir zaman gazeteciyim demedim. Çalıştığım, yazdığım gazetelerin adını verdim o kadar.
Değerlli yazarım Yılmaz Özdil’e “Yüzsüzler Yüzünü Alsın” adlı kitabımı armağan ettim.
Dönelim basın ödülleri törenine; Yemeğe geçildi. Bu arada ödüller verilmeye başladı. ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, belediye Başkanı Zeydan Karalar, Seyhan Belediye Başkanı Akif Akay, gazetemiz yazarı Zeki Uyanık ve siyasiler, kurum başkanları basın ödüllerini kazanan gazetecilere verdiler. Yılmaz Özdil, Can Çelik, Ergin Kara, Gökhan Durmuş, Erdal Fenergiz, Erdem Kula, Murat Yıldız, Hüseyin Sungur, Halil İbrahim Uğur, Murat Kibritoğlu (…) ve gazetemiz çalışanı Emre Ekici ödüllerini aldılar.
Basın ödülü alan gazetecileri tebrik ediyorum, hayırlı uğurlu olsun; nice ödüllere diliyorum.

297 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339