Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam552
Toplam Ziyaret1684649

Prof. Dr. Süleyman Bozdemir, anılarını kitaplaştırdı

Emekli Prof. Dr. Süleyman Bozdemir, “Bu kitap aslında konargöçer bir Yörük ailesinin çocuğunun, devletin yardımıyla, bilimin doruklarına nasıl tırmandığının bir öyküsüdür. Bu kitabın parasal bir amacı olmadığı gibi edebi bir iddiası da yoktur" dedi.



VAHİT ŞAHİN

Emekli Prof. Dr. Süleyman Bozdemir, eğitime ve bilime adadığı ömründeki anılarını kitaplaştırdı. Birçok bilimsel kitabı ve makalesi bulunan Prof.Dr.Bozdemir’in yazdığı bu kitap kendisinin ilk anı kitabı.

  Kitabın tanıtımı ve imza günü düzenleyen Prof. Dr. Süleyman Bozdemir’i başta eşi Nurten Bozdemir olmak üzere, yakınları, meslektaşları ve öğrencileri yalnız bırakmadılar. Karahan Kitapevi’ndeki törende bir konuşma yapan Prof. Dr. Süleyman Bozdemir, “Sözlerime teşekkürle başlamak istiyorum. Öncelikle beni dünyaya getiren anneme, okutan babama, öğretmenlerime ve hocalarıma Allah’tan rahmet diliyorum. Evlendiğimiz günden beri beni her konuda destekleyen, en büyük güç kaynağım olan sevgili eşim Nurten Bozdemir’e çok teşekkür ediyorum. Karahan Kitapevi ve Kitapevinin yetkililerine başta Seyfi Karahan Bey olmak üzere bana okuyucularla bir imza töreni düzenleme ve söyleşi yapma olanağı verdiği için de memnuniyetimi ifade etmek isterim. Ayrıca siz değerli kitap okulcularını da sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. İyi ki varsınız” dedi.

  Emekli Prof. Dr. Süleyman Bozdemir , “Bizim yaşımızdakilerden, özellikle Yüksek Öğretmenlilerden, belli konumlara gelenlerin birbirine çok benzeyen yaşamöyküleri vardır. Bunlar aynı zamanda ilginç birer başarı öyküsüdür. Bugün zor koşullarda bulunan çocuklarımıza umut aşılayabilmek için onlara da gerekli olanakların sağlanabildiği takdirde aralarından nice cevherlerin çıkabileceğini göstermek bakımından bu tür öykülerin okunmasında, okutulmasında çok yarar olduğu düşüncesindeyim. Bu kitabımı biraz da onlar için yazdım diyebilirim. İlkokula 1952’de 9 yaşımda başladım. En büyük şansım, ilkokulu köy enstitüsü mezunu öğretmenlerde okumuş olmamdır. Bundan daha önemlisi babamın çok iyi bir okuryazar olmasıdır. Bizim hepimiz ilk okuma yazmayı ve matematiği babamdan öğrendik. O bize sadece babalık yapmadı, öğretmenimiz de oldu. Hayattaki başarımızda onun katkıları çok büyüktür. Nur içinde yatsın. Bu kitabı bitirirken 75. yaşımı sürdürmekteyim” dedi.

  Bozdemir özgeçmişini anlattıktan sonra, onlarca Yüksek lisans ve doktora öğrencisine danışmanlık yaptığını ve yüzlerce öğrenciye lisans düzeyinde fizik ve matematik dersleri verdiğini ifade etti. Bozdemir, “Yetiştirdiğim tüm öğrencilerimle gurur duyuyorum. Hepsini de Atatürkçü düşünce çizgisinde yetiştirmek için elimden geldiğince gayret ettim. İçlerinden milletvekili olanlarda oldu ama hiç biri beni hayal kırıklığına uğratmadı. Emeklilik döneminde anılarımı yazıyorum. Bol bol kitap okuyorum. Bu arada vakit buldukça şiir de yazmaya çalışıyorum. Kitapta öğretmenlik meslek sevgisi, öğrenci sevgisi, arkadaş sevgisi, bilime düşkünlük, çalışma alanım olan fizik sevgisi, doktora yıllarında yaşanan zorluklar, sıkıntılar, güzellikler, özlemler, çocuk büyütme ve yetiştirme gibi konularda çarpıcı ve sarsıcı örneklerin öyküsünü anlatmaya çalıştım. Köy Enstitüleri’nin eğitim bakımından önemi, değeri, ilköğretmen okullarının yıllarca büyük ölçüde Köy Enstitülerini devam ettirmesi, Yüksek Öğretmen Okullarının önemi ve değeri, üniversitede okumanın kazanımları ve üniversitede uyulması gereken evrensel kurallar da bu kitapta dile getirmeye çalıştığım önemli konulardır. İlkokul, Öğretmen Okulu, Yüksek Öğretmen Okulu, Lise öğretmenliği ve Üniversite yıllarında beni etkileyen öğretmenleri ve hocaları da yazdım bu kitapta. Çalışkan öğrencilerim içinde bende iz bırakanlardan da söz ettiklerim oldu. Tüm bunları yaparken çok nesnel bir değerlendirme yapmaya gayret ettim. Umarım başarmışımdır. Sonuç olarak bu kitapta, ilmek ilmek işlenmiş onurlu bir yaşam ve o yaşamla ilgili çarpıcı öyküler bulacaksınız” diye konuştu.

  Emekli Prof. Dr. Süleyman Bozdemir şöyle devam etti:

  “Bu vesileyle, Çukurova Üniversitesi’nde uzun yıllar görev yapmış olmaktan, binlerce değerli öğrenciye ders vermekten, efsane rektörümüz Prof. Dr. Mithat Özsan’ ın rektörlüğü döneminde Hatay Eğitim Yüksek Okulu Müdürü olmaktan duyduğum kıvancı bir kez daha ifade etmekten onur duyarım.”

Bir aşktır Çukurova Üniversitesi’nde Yaşam” şiirini de okuyan Bozdemir, kendisini eğitimin mutfağından gelmiş bir akademisyen olarak gördüğünü kaydederek, şöyle devam etti:

 “Aşağı yukarı yarım asırdır eğitimle ve bilimle haşır haşır neşir olmuş birisi olarak edindiğim deneyimlerimin, kazanımlarımın toprağa gömülüp gitmesine gönlüm razı olmadığı için bu kitabı yazma gereksinimi duydum. Bu kitap aslında konargöçer bir yörük ailesinin çocuğunun, devletin yardımıyla, bilimin doruklarına nasıl tırmandığının bir öyküsüdür. Bu kitabın parasal bir amacı olmadığı gibi edebi bir iddiası da yoktur. Sadece duyurmak istediği mesaj, çocuklarımıza ve gençlerimize, Atatürkçü eğitim ilkeleri doğrultusunda bilimsel ve çağdaş eğitim olanakları verilirse, laik Cumhuriyet döneminde olduğu gibi Köy Enstitülerinden, İlköğretmen Okullarından ve Yüksek Öğretmen Okullarından nasıl büyük cevherler çıkmışsa, bugün de yeniden çok daha iyilerinin çıkabileceğidir. Bu kitap aynı zamanda köylerimizden çıkabilecek o gizli cevherlerin önünü kesmek için çok partili düzene geçtikten sonra nasıl bir eğitim politikasının uygulandığının da kısa bir belgeselidir. Hatırlayalım, çok partili düzenin yarattığı politikacılar oy kazanıp iktidara gelmeyi çağdaşlığa, aydınlanmaya yeğliyorlardı. Birbiri ardına ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak devrimlerden oy uğruna nice ödünler verdiler. Ülkenin bağımsızlığını iktidarda kalma aşkına feda ettiler. Demokrasi diyerek onun vazgeçilmez koşulu laiklikten uzaklaştılar. Öğretim birliğini adım adım yok ettiler. Halkı, onun duygularını, inançlarını olabildiğine istismar ettiler. Böylece Türkiye, bugün içinde debelendiği batağa sürüklendi. Amerikan destekli askeri darbeler, bilime, teknolojiye, tarıma ve eğitime uygulanan hain politikalar ve sivil komplolar, hem sürüklenmeyi hızlandırdı hem de batağı derinleştirdi. Sonuçta, Cumhuriyetin tüm kazanımlarının yok edildiği, kurucularının dışlandığı bugünlere geldik. Ön görülü bir siyasetçinin deyimiyle artık muhafaza ettiğimiz bir Cumhuriyet kalmadı, yeniden kazanacağımız bir Cumhuriyet var.”

Emekli Prof. Dr. Süleyman Bozdemir, kitabının 7 bölümden oluştuğunu sözlerine ekledi.    

2188 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351