Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana İl Başkanı Bünyamin Avcı, Adana Büyükşehir eski Belediye Başkanı A. Durak’ın bir derneğin genel kurulunda yaptığı konuşmada MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik kullandığı kaba ifadeyi şiddetle kınadığını bildirdi.
HADSİZLİKTE SINIRLARI ZORLAMAYA BAŞLADI
Avcı, konuya ilişkin açıklamasında “O derneğin genel kurulunda Seyhan İlçe Başkanımız Baha Bener Bey ve arkadaşlarımız gereken tepkiyi göstermiş, mütecavize haddini bildirmiş ise de, kamuoyunun bazı hususları bilmesi gerekmektedir. Uzunca bir dönem Adana’mızda belediye başkanlığı yapmış olan söz konusu şahıs anlaşılan o ki; Adana’nın beyefendi ikliminden, nezih kültüründen, özellikle devlet terbiyesinden nasibini alamamış ve her geçen gün dengesini daha çok yitirmeye, densizlikte ve hadsizlikte sınırları zorlamaya başlamıştır.” dedi.
ADAP, EDEP BİLSEYDİN, ADAM OLSAYDIN…
Avcı “Yine anlaşılan o ki; söz konusu şahıs, 2010 yılında görevden alınmış olmanın müsebbibi olarak hâlâ Milliyetçi Hareket’in Lideri Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’yi göstermeye çalışmakta ve bu yüzden yıllardan beri kin ve garazla yatıp kalkmaktadır. Her seçim ortamında ortaya çıkmakta ve aynı kinle 8 yıl önceki olayı her fırsatta istismar etmektedir. Bu vesileyle, kamuoyunun da ilk kez duyacağı ‘bazı’ gerçekleri buradan kendisine hatırlatmak bir zaruret olmuştur. Eğer sen FETÖ’nün tezgâhına düşmeseydin, MHP’yi günlerce ‘A. Durak imar oyunlarıyla 2 milyar dolarlık servet yaptı’ iddialarına muhatap yapmasaydın, sana verilen talimatlara uysaydın, kendini bir şey sanmasaydın, adap ve edep bilseydin; hülasa adam oysaydın, tüm o olaylar yaşanmayacaktı.” şeklinde konuştu.
FETÖ’NÜN KOLLARINA KOŞTU
MHP Adana İl Başkanı Bünyamin Avcı, devamla şunları söyledi:
“Söz konusu şahıs, artık ne Adanalı hemşehrilerimizi ne de kendisini kandırmamalıdır. FETÖ denen ihanet örgütüne alet olan zat, akılsızlığının karşılığı olarak partimizi mağdur etmiş, kendisi de cezaevine girmiş, 7 Şubat 2012 tarihinde oradan çıktıktan sonra ilk olarak celladına, yani FETÖ’nün merkezine koşmuştur. Cezaevleri bolca düşünme vakti sunan, en sağlıklı öz eleştirinin yapılabildiği yerlerdir. Bir kişi, cezaevinde bile 42 gün düşündükten sonra hâlâ akıllanmayıp celladının kollarına atılıyorsa, değerlendirmeyi kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz. Bu kişi, eğer rezillikle gündeme gelmeye devam edecekse bu kendisinin ve ailesinin bileceği iştir ama partimizi ve liderimizi; hırslı, kirli, marazi düşüncelerine alet etmemelidir. Şayet bir daha tekerrür ederse, tepkimiz daha kapsamlı olacaktır.”
