Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi11
Bugün Toplam216
Toplam Ziyaret1684971
Yılmaz Aydoğan
yaydogan33@gmail.com
KARAİSALI’NIN KAMUSAL ALTYAPISI DURUM ANALİZİ
07/09/2015

 

 

Okullar, yollar ve köprüler, kanalizasyon, içme ve sulama suyu tesisleri, elektrik, telefon ve internet erişimi varlıkları ve imkanları kamusal altyapı olarak değerlendirilmektedir. (Okullar konusu İlçenin Eğitim Durumu Analizi bahsinde incelendiğinden bu yazıda göz ardı edilmiştir.)

 

Altyapı tesisleri sonuçta arz üzerinde inşa edildiğinden, bu konu ile bağlantılı olarak arazi ve orman kadastrosu hizmetlerine de dikkat çekmek gerekecektir. Karaisalı ilçesi genelinde arazi kadastrosu tamamlanmış olmakla birlikte, mahallelerin %52’sinde orman kadastrosu çalışmalarının henüz tamamlanmamış olduğu tespit edilmiştir. Bilindiği üzere orman kadastrosu; devlet ormanlarının, özel ve tüzel kişilere ait ormanların ve bunların içinde-bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmazın ormanlarla olan sınırlarının tayin ve tespit edilerek haritaya bağlanması işlemini ifade etmektedir. Orman kadastrosu, diğer kadastro türlerinin tamamlayıcısı ve çok önemli bir parçası niteliğindedir. İlçedeki orman kadastrosu çalışmalarının tamamlanmasına yönelik girişimler büyük önem arz etmektedir.

 

Yol Durumu

37.2531798 Enlem, 35,0521087 Boylamda yer alan Karaisalı ilçesi Adana il merkezine 52 km mesafede yer almakta, tarihi Berlin-Bağdat Demiryolu Hattı üzerinde yer almaktadır.

 

Demiryolu hattı ilçenin batısında bulunmakta ve ilçeyi kuzey-güney doğrultusunda geçmektedir. Pozantı ilçesi sınırından giriş yapan demiryolu ilçeyi Hacıkırı, Bucak, Kelebek ve Durak istikametlerinde kat etmekte ve bu güzergâh üzerinden ilçeden ayrılmaktadır. İlçeden geçen demiryolunun uzunluğu 48,2 Km’yi bulmaktadır.

 

İlçenin mevcut karayolu altyapısı hakkında söylenmesi gereken en önemli, belki de stratejik konu, ilçenin ana yollarının ilçeyi birden fazla merkeze bağlamak yerine sadece il merkezine bağlamakta oluşudur. Bir diğer deyişle ilçe, diğer merkezlerin bağlantı yollarının üzerinde yer almamaktadır. Karaisalı’nın birden fazla merkez için geçiş yolu olarak kullanılan bir yolun kenarında yer almaması gelişimini yavaşlatıcı bir etki yapmaktadır. Bilindiği üzere malların ve insanların hızlı ve güvenli bir biçimde bir noktadan diğerine ulaştırılması temel kalkınma unsurları arasında yer almaktadır. Ulaşımın güvenli, hızlı ve ekonomik bir biçimde gerçekleştirilebilmesi, ekonomik kalkınmanın bileşenlerinden birisini teşkil etmektedir. Bu anlamı ile yol durumu en temel kalkınma parametrelerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Karaisalı’yı Adana’ya bağlayan Karaisalı-Salbaş-Adana il yolu istisna tutulursa, yapılan hesaplamalar ilçe içi yolların uzunluğunu 494 Km olarak göstermektedir. 01.04.2014 tarihinde İl Özel İdaresinden Adana Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiş olan bu yolların, resmi kayıtlara göre % 74’ünü oluşturan 366 km’lik bölümü asfalt, % 24’ünü oluşturan 128 km’lik bölümü ise stabilize yol niteliğindedir.

 

Mahallelerin yol durumları ile ilgili sorunlu bir diğer nokta ise mahalle içi yollardır. Bazı mahallelerin iç yollarının iyileştirme ihtiyacı olduğu gözlemlenmiştir. İçinde bulunduğumuz 2015 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi ile Karaisalı Belediyesi’nin işbirliğiyle ilçedeki bozuk satıhlı yolların tamama yakınının onarımdan geçirildiğini ve asfaltlama çalışmalarının sürdürüldüğünü belirtmek gerekir.

 

Kanalizasyon Durumu

En önemli altyapı unsurlarından olan kanalizasyon aynı zamanda halk sağlığı açısından da kritik öneme sahip bir yapıdır. Kırsal kesimdeki mahallelerin hemen tamamı ilçenin kanalizasyon şebekesinin dışında kalmaktadır.

 

Sulama ve İçme Suyu

Kırsal alanlarda suya erişim uzun bir süredir kalkınma göstergeleri arasında yer almaktadır. Ülkemizin bu alandaki durumu, gerek Türkiye’nin de içinde bulunduğu üst orta gelir grubu ülkeleri arasında, gerekse dünya ortalamalarına göre oldukça iyi durumdadır. 2012 yılı itibarıyla Türkiye’de kırsal alanda şebeke suyuna erişim % 98 seviyesine ulaşmıştır.

 

Karaisalı’da da Aşağı Belemedik gibi bazı yerleşim yerlerindeki kısmi yetersizlikler dışında içme suyuna erişim konusunda oldukça iyi olduğumuz söylenebilir.

 

Sulama suyu ile ilgili ilçenin içinde bulunduğu durum ve yaşanan sorunlar, içme suyu ile kıyaslandığında çok daha büyük bir sorun ile karşı karşıya bulunulduğunu ortaya koymaktadır.

 

Üçürge çayı üzerindeki Nergizlik Barajı sulama ağı ve mevcut: Kapıkaya-Hacıaraplar, Beydemir, Kocaveliler ve Kuzgun-Pirili sulama bent ve kanalları ile belirli alanlarda sulu tarım yapılmakta ise de bu durum, mevcut potansiyelimize oranla oldukça yetersiz kalmaktadır.

 

Saha çalışması kapsamında gerçekleştirilen görüşmelerde en yoğun beklentinin sulama suyuna erişim konusunda olduğu anlaşılmıştır. Sulama suyuna erişim konusu ile bağlantılı ve doğrudan etkileyen unsurların başında ise sulama suyuna erişimde karşılaşılan enerji maliyetlerinin düşürülmesi yer almaktadır. Sulama suyuna erişimde kullanılan enerji önemli bir girdi maliyeti olarak çiftçilerin gelirleri üzerinde baskı oluşturmaktadır.

 

Elektrik

Enerji kullanımı ve ekonomik kalkınma arasında doğrudan ve çift yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Ülkemizdeki yoksulluk sınırı altında yaşayan nüfusun 2/3’lük bölümü kırsal alanlarda, 1/3’ü şehirlerde yaşamaktadır. Tarımsal faaliyetlerin verimliliğinin artırılması ile kırsal alanda yaşanan bu yoksulluğun giderilebileceği ve kırsal kalkınmanın sağlanabileceğini savunan eskinin emek tabanlı tarımsal/kırsal kalkınma yaklaşımlarının karşısına, günümüzde yenilenebilir enerji alanında yaşanan teknolojik devrim çıkmıştır.

 

Küçük üretim ünitelerinin girdi maliyetlerini düşürüp, verimliliklerini teknoloji kullanımı yoluyla artıracak modellerin geliştirilmesi, özellikle sapa kırsal alanlarda gelirleri artırıcı bir etki yaratmanın yanı sıra yaşamı kolaylaştırabilmekte, kırsal yerleşimlerde teknoloji kullanımlarını artırmaktadır. Bu teknolojik dönüşüm ise güvenilir, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik kullanımı sayesinde olabilmektedir.

 

Karaisalı ilçesinin genel coğrafi yapısı değerlendirildiğinde Merkezden uzak mahallelere elektrik dağıtımını gerçekleştiren şebeke oldukça demode ve doğal olayların etkisine oldukça açık durumdadır.

 

Öte yandan mahalle muhtar ve sakinleri elektrik şebekesinden kaynaklanan sorunlardan (kesintiler, gerilim düşüklükleri, arızalara geç müdahale edilmesi) büyük ölçüde şikâyetçidirler.

 

Elektrik konusunda odaklanılan sorunlar, elektriklerin sık sık ve genellikle yoğun iş saatlerinde kesilmesi (bu durum elektrik alt yapısının kullanım gereksinimlerini karşılayamamakta olduğuna işaret etmektedir) ve arızalara zamanında müdahale edilmemesi, şeklinde ortaya çıkmaktadır.

 

Telefon ve İnternet Durumu

GSM hatlarının yaygınlaşmasının da etkisiyle sabit telefon hattı sahipliği sadece %7 seviyesinde kalmaktadır. Görüşülen kişilerin %93’ü sabit hatlarını kapattıklarını ifade etmişlerdir. Görüşülen

kişilerin %90’a yakın bir bölümünün mobil telefon sahibi olduğu ve sabit telefon sahipliğine tamamen zıt bir durumun söz konusu olduğu ortaya çıkmaktadır.

 

İnternete erişim ve internet kullanımı incelendiğinde ise, her ne kadar cep telefonu kullanımı yaygınlaşmış olsa da, görüşülen kişilerin sadece %12,81’inin internet erişimi olduğu gözlemlenmiştir.

 

Gerek Karaisalı kırsalında gerçekleştirilen görüşmeler sırasında görüşmecilerin ifadeleri, gerekse saha çalışmasına katılan uzmanların yapmış oldukları tespitler ilçe kırsalındaki mahallelerin çok büyük bir bölümünde GSM hatlarının yeterli erişime olanak vermediğini ortaya koymaktadır.

 

Bu bölümde yapılan analiz ve değerlendirmeleri özetlemek gerekirse:

 

* Karaisalı’nın birden fazla merkez için geçiş yolu olarak kullanılan bir yol kenarında yer almamasının gelişimini yavaşlatıcı bir etki yaptığı, bu sebeple Karaisalı-Pozantı ve Karaisalı-Aladağ ilçe bağlantılarına özel önem verilmesi gerektiği,

 

* Gerek mahalle bağlantı yolları gerekse mahalle içi yolların bir kısmının iyileştirilmesi gerektiği,

 

* Yol işaretlerinin yeterli miktarda olmadığı ve doğru biçimde kullanılmadığı;

 

* Mahalle sakinleri çoğunlukla, yerleşim birimlerinin kanalizasyon şebekesine katılması yolunda talepte bulunmakta iseler de, nüfusun belli bir yoğunluğa ulaşmadığı yerleşim yerlerinde teknik olarak kanalizasyon yapılamayacağı; bunun yerine fosseptik kuyularının iyileştirilmesinin önem arz ettiği;

 

* İçme suyunun mevsim ve kullanım yoğunluğuna bağlı olmaksızın kesintisiz sunulabilirliğinin sağlanması,

 

* Sulama suyuna ekonomik bir biçimde erişimin artırılmasının gerekli olduğu;

 

* Elektrik kesintilerinin azaltılması, elektrik arızalarına hızlı tepki verilmesinin sağlanması ve elektrik kullanım maliyetlerinin (özellikle tarımsal faaliyetler ve ortak kullanımlarda) azaltılması, zorunlu görülmektedir.

 

* Sabit telefon hatları için yatırım yapılması yerine mobil telefon hatlarının iletişim kabiliyetlerinin artırılması ve kullanımı düşük olan internetin yaygınlaştırılması için bir strateji geliştirilmesi, konuları öne çıkmaktadır.

 

 

Saygılarımla.



853 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

YEREL SEÇİMLERDE TARSUS - 02/09/2023
YEREL SEÇİMLERDE TARSUS
ANCAK YARASALAR KORKAR IŞIKTAN - 14/02/2023
ANCAK YARASALAR KORKAR IŞIKTAN
DEPREMDE BİZ NEYİN BEDELİNİ ÖDÜYORUZ? - 08/02/2023
DEPREMDE BİZ NEYİN BEDELİNİ ÖDÜYORUZ?
NE KADAR ÖZLEMİŞİZ BÜTÜNLEŞMEYİ? - 13/09/2022
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’i oldum olası sevmem… Türk vatandaşı olsa da, Türkiye’de yaşasa da kendisini, Türk kültüründen daha çok kadim Yunan kültürüne yakın saydığını, milli bir çizgide olmadığını görüyorum.
NEDİR MİLLİ SİYASET -2- - 25/07/2022
Mustafa Kemal Paşa’nın daha 1923 yılında söylediği aşağıdaki sözleri onun, yolun en başından itibaren ‘Milli Siyaset’ düşüncesine sahip olduğunu gösterir:
NEDİR MİLLİ SİYASET ?(1) - 15/07/2022
Son yarım yüzyılda ülkemizin savrulduğu mevcut durumun iç ve dış “hareket ettiricileri”, onların planları, uygulamaları ve geldiğimiz yer, iyi incelenmeli ve doğru teşhis edilmelidir.
YENİDEN MİLLİ SİYASET 2 - 05/07/2022
1821 Mora kalkışması ile başlayan ve 7 Ekim 1912 / 30 Mayıs 1913 arası sekiz aylık dönemde kaybettiğimiz Balkanlarda, Türk kırımının zirveye ulaştığını; Osmanlı’nın bu 90 (doksan) yıllık geri çekilme döneminde 2.500.000 Türk’ün kırıma uğradığını, 8.0
YENİDEN MİLLİ SİYASET 1 - 04/07/2022
(“Yeniden milli Siyaset” yayın hazırlıkları yaptığım kitabımın adıdır. Kitabın “Sonsöz” Bölümünü okuyucularımla paylaşmak istedim.)
AYDIN PARTİCİLİĞİ - 01/06/2022
[ Bilirsiniz bizim kültürümüzün bir parçası olan sözlü halk edebiyatımızda Hz. Süleyman, “Kuş dili bilen,” olarak anlatılır. Hz. Süleyman ile kanadı kırık bir kuş arasında geçtiği söylenen öykü, “İnsanlar ders alsınlar,” diye tekrarlanır, kuşaklar bo
 Devamı
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231