24/11/2020
Kimler Vekilimiz Olmalıdır başlıklı yazım sonrası 15 gündür Ziya Polat hocamdan cevap gelip de polemik uzayacak, ben de bu şekilde çok okunup ünlü yazarlar kervanına katılacağım diye ümitle bekliyorum. Belki kendisine yönelttiğim eleştiriler sonrasında isimler de verir, ilçe siyaseti de hareketlenir düşüncesindeydim. Gel gelelim hiç hesaba alınmadım! Belki Vahit Şahin ya da Güven Özgül yazımı haber yapıp yazımın daha çok dikkat çekmesini sağlarlar diye de düşünmedim değil. Sonra şapkamı önüme koydum ve asıl işimin doktorluk olduğunu, bana köşe yazarları dünyasında pek yer olmadığı sonucunu çıkardım. Bir ara düğün salonumuzda sanatçılığa da heves ettim ama baktım o iş de bana göre değil, bu işi çok daha iyi yapan birçok hemşerimiz var, onlar daha güzel yapıyor benden diye o işten de vazgeçtim. Tam böyle dertli dertli düşünürken çok sevdiğim bir dostum aradı. Havadan sudan konuşup, yazdığım yazı ile ilgili cevap beklediğimi ama cevabında geciktiğini söyleyince bana bir fıkra anlattı.
Köylerimizden birinde muhtarlık seçimi yaklaşmış. Hikayemizin kahramanı da o güne kadar hiçbir seçime girmemiş. Köyün muhtar adayı hemşerimize üçüncü sıradan azalık (köy ihtiyar heyeti üyeliği) teklif etmiş. Çok heyecanlanmış. Akşam eve varıp öğünerek böyle bir teklif aldığını karısına söylemiş. Yenge de onay vermiş ve aday olmuş. Seçim günü gelmiş. Seçim olmuş ve bizim hemşerinin listesi seçimi kazanmış. Kendisini listeye yazan kişi muhtar, bizim kahraman ise aza olmuş.
Seçimden sonraki ilk sabah erkenden evinin sufasına kahvaltı masasını hazırlatmış. Bir yandan aza olarak ilk kahvaltısını yaparken bir yandan da evinin önünden erkenden işine-tarlasına giden, omzunda kazması-küreği bulunan telaşlı köylülerini eşine göstererek:
-Hanım, dün bizde bunlar gibiydik haaa!!! demiş.
O gün bugündür düşünüyorum. Arkadaşım bu hikayeyi bana niye anlattı? Hikayedeki aza kim? Benim çok okunan bir köşe yazarı olma çabamla bir ilgisi var mı? Fikri olan yazarsa memnun olurum.
Not: Kimleri seçmemiz ya da seçmememiz gerektiği ile ilgili açıklayıcı yazım bir sonraya kaldı, ama yazacağım merak etmeyin.
