Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam147
Toplam Ziyaret1684902

Dr.Halil Atılgan:"TÜRKÜLERDE AHRAZ DİLE, BÜLBÜL GÜLE, ARI BALA GELİR"

Halk Müziği Doktoru Halil Atılgan, “Arı misali her çiçekten bal alan, çiçekten çiçeğe konan türkülerimiz bulut olmuş göğe ağmış, yağmur olmuş yere yağmış " dedi.

Halk Müziği Doktoru Halil Atılgan, “Türkülerde ahraz dile, bülbül güle, arı bala gelir" dedi.

Dr. Halil Atılgan, türkülerin ekmek gibi su gibi olduğunu ifade ederek, “Türkülerimiz deniz olur dalgalanır, nehir olur şahlanır. Bazen karlı dağ olur geçit vermez. Kır çiçekleri gibi, yaban gülü gibi arı duru ve yalınkattır. Zalim felek, gurbet, ayrılık, gönül onunla dile gelir. Düşündürür, güldürür, ağlatır, oynatır. Sevindirir. O, gönlün aziz dostu, duygu ve düşüncenin aynasıdır. Bizi söyler, bizi çalar, bizi anlatır. Hepsi ayrı renkte ve biçimdedirler” dedi.

  Türkülerin halkımızın yaşama mücadelesinin dile ve tele yansımasını sağlayan bir ayna olduğunu belirten Dr. Atılgan, “Onun içindir ki Anadolu insanı düğününü, kara gününü, kınasını, yakınmasını, mizahını, taşlamasını, kahramanlığını, aşkını, gurbetini, hatta sevgilisine sitemini dahi turnanın kanadında dile getirmeye çalışmış. Onlar bize, biz onlara sevdalanmışız. Geçit vermez dağları onlarla aşmış, ulaşamadığımız yerlere onlarla haber salmışız. Türkülerimiz arı misali her çiçekten bal almış, çiçekten çiçeğe konmuş, sevda bahçemizin gülleri olarak geçmişten günümüze varlığını korumuş. Onun için türküler yakılmış toprak üstüne, aşk üstüne, sevda üstüne. Her konu onlarla dile gelmiş. Keremin Aslı’sı, Karacaoğlan’ın yavuklusu onların sayesinde dal budak salmış. O kadar geniş bir alana yayılmış ki: Âşığın sevdası, Yörük kızının gaydası, Erciyes’in yaylası, bülbülün kanadının sarısı bile onlarla dile gelmiş” diye konuştu.

Halil Atılgan şunları söyledi:

“Neleri barındırmamış ki bünyesinde: Karadeniz’in hamsisi, Sisdağı’nın dumanı, Kızılırmak, Aras ve Fırat türkülerle ününe ün katmış. Dertlilerin yoldaşı, âşıkların sırdaşı olmuş. Çobanın kavalı, obanın yaylaya göçü, tülü mayanın inleyişi, Gelin Ayşe’nin suya gidişi onlarla dile gelmiş, Toroslar’daki pınar, kayada kekliğin sekişi, bir sekiye çıkıp delicesine öten turaç türkülerimizin nağmeleriyle bize ulaşmış. Âşık, turnalarla sevdiğine haber salmış. Kırım, Kerkük, Estergon, Eğri Kalesi, Yemen, Bağdat türkülerle ününe ün katmış. Türküler derinliklerinde bizi anlatan kendimizi bulduğumuz ömür bohçasıdır. Dert bohçasıdır. Sevgi bohçasıdır. Duygular yumak yumaktır bu bohçada. Tortoptur. Herkes gönlündeki sevgiyi en içten duygularla dile getirir. Sevginin, aşkın anlatımı bir başkadır türkülerde. Kendisi bulut, sevgilisini yağmur yapar. Yağmurla bulutu da Maçka’da buluşturur.”

Halk Müziği Doktoru Halil Atılgan, “Onun için de bu toprağın türküleri gönlümüze ferman, yüreğimize derman olmuş. Onlar bize, biz onlara sevdalanmışız. Geçit vermez dağları onlarla aşmış, ulaşamadığımız yerlere onlarla haber salmışız. Arı misali her çiçekten bal alan, çiçekten çiçeğe konan türkülerimiz bulut olmuş göğe ağmış, yağmur olmuş yere yağmış. Sevgilileri Maçka’da buluşturmuş. Sonra da: Ahrazı dile, bülbülü güle, arıyı da bala getirmiş. Dile, güle, bala gelen türküleri bilenlere ne mutlu” şeklinde konuştu.

HALİL ATILGAN'IN KONUYLA İLGİLİ YAZISINI SAĞ SÜTÜNDAKİ KENDİ KÖŞESİNDEN OKUYABİLİRSİNİZ.

360 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231