‘O GÜN’ÜN GELMESİNİ BEKLEMEYİN!
Kadınlar genelde sağlıklarına daha düşkün gibi görünüp daha sık doktora gitseler de, günümüzün hızlı ve hareketli yaşam tarzı nedeni ile onların da tıpkı erkekler gibi kendi sağlıklarıyla ilgili konuları sürekli ertelemeye başladıklarını söylemek yanlış olmaz.
Rutin kontroller önemli
Acıbadem Adana Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı ve Acil Sorumlu Hekimi Filiz Arabacı, “Kadınlar genellikle bu konu hakkında konuşmayı pek sevmezler. Ama yakın çevresinde veya tanıdığında bir meme kanseri öyküsü duyduklarında kadınların çoğu bu hastalığın sanki hep başkalarının başına geleceğini düşünseler de “Bir doktora kontrol için gitsem mi?” sorusu akıllarının bir kenarında kalır. Ancak bu düşünce maalesef, çoğunlukla birkaç gün içerisinde unutur gider. Ta ki bir sonraki meme kanseri öyküsüne kadar” diyerek meme kanserinde rutin sağlık kontrollerinin ve erken tanının önemine değindi.
Erken tanı ile sevindirici sonuçlar mümkün
“Meme kanseri kadınların en büyük korkularından biri. Çünkü meme, ergenliğe ilk adım atılması ile beraber kadın bedeninin bir parçası olan ve belki de cinsel kimliği vurgulayan en önemli unsur” diyen Dr. Filiz Arabacı, kontrole gidildiğinde hekimin öncelikle bireyin aile öyküsünü, kişisel ve ailesel risk faktörlerini değerlendireceğini söylüyor. “Görüntüleme metotlarında ise günümüz teknolojisinin sunduğu mamografi, meme USG ve meme MRI gibi yöntemler sayesinde hekim meme sağlığının son durumu hakkında bilgiler verebilmekte. 40 yaş üzeri mamografi, 40 yaş altında ise meme USG tanısal yöntemler arasında birinci seçenektir. Gerekir ise biyopsi gibi ileri yöntemlere de tanı amaçlı başvurulabilir” diyen Dr. Filiz Arabacı, sonuçlar hasta için olumsuz olduğunda bile meme kanserinin günümüzde, özellikle de erken tanı konulduğunda, yaşam süresi ve kalitesi açısından en yüz güldürücü sonuçların alındığı kanser türlerinden birisi olduğunu belirtiyor.
|
