Uzun süredir yazı göndermeyen Yağbasan Tenhesi Köşesinin yazarı yeniden yazmaya başladı. İlk yazısı "Karaisalı'da Lobicilik Faaliyetleri" oldu.

Karaisalımızın meşhur bir köyü var.

Adı Etekli, nam-ı diğer Yağbasan.

O köyü bilenler bilir.Caminin yanında mezarlık vardır. Camiden çıkanlardan biri özel görüşmek istediği kişinin koluna girip mezarlığın içine doğru yürürlermiş. Tenha bir yerde konuşmak istermiş. Buna köylüler zaman içerisinde YAĞBASAN TENHESİ adını koymuşlar. Orada konuşulan gizli ne var ise, aynı anda her yerde duyulurmuş. Bu söz zaman içerisinde ‘’Yağbasanda konuşur, Barakdağı’ndan duyulur’’ deyimine dönüşmüş. Yağbasanlı Yazarımız Oğuz Adem Selçuk bu deyimi yazıya dökerek, ölümsüzleştirmişti.

Ziya Polat da başka bir konuda yazdığı yorumunda ise şöyle demişti:‘’Ancak bu ortak noktayı öyle kullanmalıyız ki, sonuçta insanımız için, memleketimiz için, hepimiz için birliktelik, başarı, huzur ve mutluluk çıksın. Hani biz hep yabancıya iyi görünmeyi sever de kendimize uzak dururuz ya... Eğer kendi tabirimizle,"Yağbasan tenhesi" yaparak gevreğini içine bükebilsek, aşamayacağımız problemimiz kalmaz.

Birazcık büyük düşünmeye başlarsak veya benim olsun küçük olsun mantığından vazgeçersek birlikte çok başarılara imza atarız.’’

Ancak olay Ziya Polat'ın yazdığı "gevrek içine bükülmuyor" kırılıyor. her yerde duyuluyor. Sanırım Ziya Hoca bu sözü yanlış algılamış.

Biz de bundan böyle haber olarak değerlendirmediğimiz, bazı fısıltıları, esprileri, şakaları, dedikoduları, hikaye ve fıkraları Yağbasan Tenhesi köşesinde yayınlayacağız.Haberlere yapılan yorumları da bu köşede yorumlamaya çalışacağız.

Bu köşemizin çok daha okunacağına inanıyoruz.

Yorumlar