Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam417
Toplam Ziyaret1681502

RESSAM ÇEVİRGEN, “SANAT, ESTETİK BAKIŞIN İMZASIDIR”

“Zirve diye bir yer asla yoktur sanatta” diyen Ressam Safter Çevirgen, “Sanat, dünyanın dengesidir. Dili, ırkı, rengi ne olursa olsun ortak değerlere sahip insanların ortak noktası sanattır” ifadelerini kullandı.



RÖPORTAJ:VAHİT ŞAHİN

Kendine has stili ve renkli kişiliği olan Ressam Safter Çevirgen ile kendisi, sanatı ve sanatla ilgili düşüncelerini içeren bir röportaj yaptık.  

-Bugünkü konuğumuz Ressam Safter Çevirgen,   merhaba Safter hocam, öncelikle sizi biraz tanımak isteriz.

SAFTER ÇEVİRGEN - Merhabalar, Nevşehir "Kapadokya" doğumluyum, yüksek öğrenimimi sosyoloji ve işletme alanlarında tamamladım. Başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde yaşama fırsatım oldu. Çocukluk dönemlerinden beri resim sanatına ilgim vardı. Hayatım boyunca müzik, fotoğrafçılık, yazarlık ve resim çalışmalarını bir arada yürüttüm. Resim alanında çok değerli hocalarla çalıştım ve çok yönlü araştırmalar yaptım.

- Sanat ve sanat içinde resim sanatının yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?

SAFTER ÇEVİRGEN - Evrensel özellikleri, özgünlüğü, tekliği, yeniliği ve kültürlerin farklılığı sanatın tanımını yapmayı zorlaştırmaktadır. İnsanların vazgeçilmez uğraşı olan sanatın tarifini sanat tarihçileri, felsefeciler, tarihçiler, sanat ve estetik bilimi ile uğraşanlar farklı şekillerde yapmak zorunda kalmaları bu durumu açıkça ifade etmektedir. Yaratıcılık ve hayal gücünün ifade edilebilmesiyle ortaya çıkan çalışmaların tamamını ve de farkındalığın, dışavurumun ve sorgulamanın bir getirisi olarak, ortaya bir şeyler koyabilme kaygısının oluşturduğu çabaya sanat diyebiliriz. Yontularla heykel, notalarla müzik, renklerle ise resim... Dolayısıyla insan ve sanat ilişkisi ilk çağlardan başlayarak her dönem paralel olarak etkileşim içinde olmuş ve değişime ayak uydurma kaygısını da beraberinde taşımıştır. Çağ ile bütünleşmeyi hala büyük bir sorun olarak görüyorum.  "Çağdaşlık" meselesi çok önemli bir kargaşa unsurudur. Farklı kültürde, farklı uygarlık seviyesine mensup olunsa da aynı temel değerleri paylaşan kişileri "Çağdaş" olarak tanımlayabiliriz.

Resim sanatını da bu çaba ve anlayış içerisinde renkler ve çizgiler başta olmak üzere her türlü malzemeyle yapılan anlatım tekniği olarak tanımlayabilirim.

-Soyut resimden bahsedecek olursak?

SAFTER ÇEVİRGEN - Duyu organları vasıtasıyla algılama, aktarabilme ve ifade edebilmek adına yapılan çalışmalara somut resim diyorsak, bu duyguların dışında kalan tek şey hayal gücüdür. Somut resim yorumlamaya sınırlı olanak tanısa da soyut resim için bu durum neredeyse sınırsızdır. Derin ruhsal izler barındırır ve resim sanatına ilgi duyanlara bir merak ortamı yaratır. Sanatçının ne hissettiğini düşündürerek seyircinin bu soruya cevap bulma isteğini kamçılar. Gizem ve merak sanatçı ile sanatseverin birbirini bulması açısından vazgeçilmez iki unsurdur. Soyut resmin bu gizemden dolayı çok ilgi çektiğine inanıyorum.

- Bize kendi resminizden biraz bahsedebilir misiniz?

SAFTER ÇEVİRGEN - Kaygı ile başlamak istiyorum, üretmek için içimde oluşan kaygıdan ya da kaygıdan dolayı üretme isteği arasında gidip gelmekteyim. Doygunluk sanatçının en ağır yüküdür. Zirve diye bir yer asla yoktur sanatta. İdrak edebilmek, ardından yorumlamak ve sonrası ifade edebilmek üretimin basamakları olsa gerek. Kendimi sorgulayıp, kendimle yüzleşiyorum resimlerimde. İnsanın iç dünyasını ele veren en belirgin organ göz sanırım. Benim resimlerimde göz vardır hep. Takip eden, gözetleyen, korkan, panikleyen, mutlu, kaygılı gözler. İnsanların birbiri üzerinde yarattığı baskı, tedirginlik, üzüntü, beklenti ve de merak hissini vurgulamak istiyorum hep.

-"Sanat ve İnsan" diyecek olursak bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

SAFTER ÇEVİRGEN - Sanat, dünyanın dengesidir. Dili, ırkı, rengi ne olursa olsun ortak değerlere sahip insanların ortak noktası sanattır. Yaratıcılık ve dışavurum, insanın sanata olan çabasıdır. 

İnsanın olduğu her yerde sanat da vardır. İnsanın herhangi bir yöntem ya da araçla kendisini ifade edebilme kaygısı sanatı ortaya çıkaran temel unsur olmuştur. 

Sanatçı, yaşadığı duygunun aynısını, başkasına da hissettirebilme yeteneğine sahip kişidir.  Sanatçının yaratıcılığı, hayal gücü, gelişim çizgisi, sürekliliği çok önemli başlıklar olsa da sanatçı da asıl olan özellik sabır ve inattır.

Sanat, insanın estetik algısıyla ilgilidir. Ancak bu estetik algı görsellikten ziyade içsellikle tarif edilebilir.

Günümüzde bilimsel ve teknolojik buluşlar ve insanların kullanımı için yapılan yapılar için eser hatta sanat eseri olarak tarifler yapılmaktadır. Bu yapı ve buluşlar asla bir sanat eserini oluşturmazlar. Çünkü çoğu kez sanatın yol gösterici ışığı olan güzellik ve beğenilme değerlerinden yoksundurlar. Sanatın tarif etmediği, ışık tutmadığı hiç bir çaba, uğraş, ortaya konan çalışma sanat eseri olarak değer kazanmaz.

Sanat, estetik bakışın imzasıdır.

- Toplumların gelişmişlik düzeyi ile sanat arasında nasıl bir ilişki var?

SAFTER ÇEVİRGEN - Sanat ve Çağ orantılı yürür. Sanata ve kültürel değerlere saygı duyan milletler, büyük bunalımlar, ağır buhranlar ve siyasi çalkalanmalar neticesinde belli bir seviyeye ulaşmış, düşünce havuzu geliştirmiş uluslardır. Sanatın önemi de buradan gelmektedir. Sanat dışavurumun temel öznesidir, öğrenilen her parametre, her estetik bilinç ve farkındalık sanatla ifade edilebilir. Bu yüzden sanata destek ve yatırım, belli bir bilinç, doygunluk ve tecrübe gerektirir.

 

156 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704